| O buradaydı. Bu sabah 3.30 civarı, bundan eminim. | Open Subtitles | هو كان هنا الساعه الثالثه والنصف هذا الصباح |
| İhlalin kaynağını ne onaylayabilirim ne de inkar edebilirim O buradaydı. | Open Subtitles | لا أستطيع تأكيد أو نفي مصدر الخرق، لكن بشكل غير رسمي، لقد كان هنا. |
| Demek, O buradaydı ve bize ipucu bırakacak kadar ayık kafadaydı. | Open Subtitles | حسنا اذن لقد كان هنا و واع بشكل كاف ليترك لنا دليلا |
| O "onlar" dan biri efendim ve ben onu rehine olarak almak istemedim ben korunmak için buraya kaçtığımda O buradaydı. | Open Subtitles | إنها واحدة منهم يا سيدي وأنا لم أقصد أن آخذها كرهينة لقد كانت هنا عندما ركضت لأحتمي |
| Tabii! O buradaydı, artı, başka kimse yoktu. Çarpı, onu yarı çıplak bir hâlde seyrederken beni gördü. | Open Subtitles | حسناً، هي كانت هنا زائداً لم يكن هناك بالجوار ضرب رأتني اراقبها وهي شبه عارية |
| Çünkü O buradaydı, seni izliyordu. - Beni niye buraya getirdin? | Open Subtitles | هذا لأنّه كان هنا يحرسك، لمَ جئت بي لهنا؟ |
| Pusu mükemmeldi. Ve beni dinle, Çavuş. O buradaydı. | Open Subtitles | استمع لي سامل لقد كان هنا في المرئاب |
| - Bu adam delirmiş. - O buradaydı, papaz efendi. | Open Subtitles | الرجل يهلوس لقد كان هنا أيها القس |
| O buradaydı. Bir kitabın içinde bir cep telefonu bıraktı. | Open Subtitles | هو كان هنا ترك هاتف خلوي في كتاب |
| Buraya geldiğimde O buradaydı, 12'den sonra. | Open Subtitles | كان هنا لمّا وصلتُ حوال الثانية عشر |
| O buradaydı ve onunla birlikte olduğunu düşündüm. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | لقد كان هنا واعتقدت انك هو اننى آسفة |
| Eric onu vurduğunda, O buradaydı. Kimi saklıyordu? | Open Subtitles | عندما أطلق إريك النار عليه كان هنا |
| Ama O buradaydı. Biliyorum. | Open Subtitles | ولكنه كان هنا, انا اعرف |
| O buradaydı. Biliyorum! | Open Subtitles | ولكنه كان هنا, انا اعرف |
| Bakın, O buradaydı! | Open Subtitles | انظر .. لقد كان هنا |
| Ama O buradaydı. Burası onun kilisesiydi. | Open Subtitles | ولكنه كان هنا لقد كانت كنيسته |
| O buradaydı! Onu bırakmadım! Onu bırakmadım! | Open Subtitles | لقد كانت هنا تماماً، لم اتركها، لم اتركها |
| O buradaydı. | Open Subtitles | كما أنه يمكنني لمسك ♪ لقد كانت هنا |
| Bunun Bayan Froy'un gözlüğü olduğunu biliyorsun. O buradaydı, bunu da biliyorsun. | Open Subtitles | هذه نظارة الأنسة فروى,وانت تعلم هذا , ولقد كانت هنا, وانت تعلم هذا ايضا . |
| Belki onlar buraya geldiklerinde de O buradaydı. | Open Subtitles | ربما كانت هنا عندما وصلوا اليها |
| Yok, ciddiyim. O buradaydı işte. | Open Subtitles | كلا بالفعل لقد كانت هنا تماماً |