"o düğmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا الزر
        
    • ذلك الزر
        
    • على ذلك الزرّ
        
    Hayır George. O düğmeye basma. Ne işe yaradığını bilmiyorum. Open Subtitles لا, جورج لا تضغط هذا الزر لا أعرف ما يفعله
    O düğmeye bastığımızda böyle şeyler hep olacak mı? Open Subtitles هل سوف يحدث هذا فى كل مرة نضغط فيها على هذا الزر ؟
    Demek buraya indiğinizden beri iki saatte bir O düğmeye basıyordunuz. Open Subtitles إذاً فأنتم تضغطوا هذا الزر كل ساعتين منذ وصلتم هنا
    Sen O düğmeye basamadan bu gemiyi havaya uçururum Grand Mareşal. Open Subtitles سوف أفجّر هذه الغواصة قبل أن تستطيع الوصول إلى ذلك الزر
    O düğmeye basma. Şimdi Caldwell'in ofisinden çıktım. Open Subtitles لا تضغطي ذلك الزر لقد عدت للتو من مكتب، كالدويل
    Eğer O düğmeye basmamış olsaydın günün birinde şartlı tahliye olabilirdin. Open Subtitles إن لم تضغط على ذلك الزرّ لكان هناك فرصة لإطلاق سراحك يوماً ما أجل
    Yani, buraya indiğinizden beri iki saatte bir O düğmeye mi basıyorsunuz? Open Subtitles إذاً فأنتم تضغطوا هذا الزر كل ساعتين منذ وصلتم هنا
    Hayır, evlat. Hayır! O düğmeye basma! Open Subtitles لا،لا,لا يا بني لا،لا,لا تضغط على هذا الزر
    O düğmeye bir daha bas, böylece aşağı birlikte inelim. Open Subtitles اضغطي على هذا الزر مرة اخرى و يمكننا أن ننزل للأسفل معاً
    Belki de seni buraya her 108 dakikada bir, O düğmeye basıp basamayacağını görmek için koymuş olamazlar mı? Open Subtitles هل فكرت بانهم وضعوك هنا لتضغط على هذا الزر كل 108 دقائق فقط ليروا اذا كنت ستفعل؟
    O düğmeye basmayı bırakırsan, John ben basarım. Open Subtitles اذا لن تستمر بالضغط على هذا الزر, جون, انا سافعل
    Ve O düğmeye basıldığında polisin dört dakikadan önce gelmeyeceğini biliyorum. Open Subtitles و عندما يُضغط هذا الزر أعلم أن الشرطة ستصل ليس قبل أربعة دقائق
    Çünkü O düğmeye basarsan bombayı patlatacak ve sonsuza kadar yok olmuş olacaksın. Open Subtitles لأني أظن ،لو ضغطت هذا الزر سوف تفجر القنبلة وسوف تختفي للابد ،وليس أنت فقط
    O düğmeye basarsan kasada güvende olacağız. Open Subtitles الآن إذا قمت بالضغط على هذا الزر فنحن آمنون بشكل تام داخل القبو
    Sen O düğmeye basamadan bu denizaltıyı patlatırım. Open Subtitles سوف أفجّر هذه الغواصة قبل أن تستطيع الوصول إلى ذلك الزر
    Birinin O düğmeye basıp gelenleri tutması gerekiyor. Open Subtitles يجب أن يذهب أحدنا إلى ذلك الزر ويقوم بتعطيلهم
    Yıllarca bu dürtüye direndim fakat biliyordum ki O düğmeye basacak olursam birileri gelip beni kurtaracaktı. Open Subtitles وقاومتُ هذا الأغواء لأعوام. لكني عرفتُ ذلك وضغطتُ على ذلك الزر على أمل أن يأتي أحدهم وينقذني.
    Birinin O düğmeye basıp gelenleri tutması gerekiyor. Open Subtitles يجب أن يذهب أحدنا إلى ذلك الزر ويقوم بتعطيلهم
    Ben O düğmeye basmasam, o, bunu asla göndermeyecekti. Open Subtitles إذا لم أضغط على ذلك الزر ما كانت لتسلمه أبداً
    O düğmeye bastığım ilk seferi hatırlıyorum da. Open Subtitles أتذكرّ مرتي الأولى التي ضغطت فيها على ذلك الزر
    Ve O düğmeye bastığım andaki duygusal tatmin-- Open Subtitles والإطلاق العاطفي .. عندما شعرت به بالضغط على ذلك الزرّ
    O düğmeye basmakla elde edeceğim tatmin vazgeçemeyeceğim ölçüde yoğundu. Open Subtitles .. والإطلاق العاطفي .. عندما شعرت به بالضغط على ذلك الزرّ .. حسناً، ذلك كان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more