| Ama ajan olmak ve ülkemi korumak için o hayattan vazgeçtim. | Open Subtitles | و لكن لتكون جاسوس و لنحمي بلادنا وجب علي أن أسلم تلك الحياة |
| Carlos Montanes çetesinden çıktı. Bizim için o hayattan vazgeçti. | Open Subtitles | كارلوس ترك عصابة ماتونس لقد ترك تلك الحياة لاجلنا |
| İçten içe bir şey bekliyor, o hayattan söküp alacak herhangi bir şey. | Open Subtitles | وتنتظر سرًا شيئًا ما أي شيء ليخرجها من تلك الحياة |
| Ama benim o hayattan kurtulmama yardım etmiştin. | Open Subtitles | لكنك ساعدتني من قبل على الهروب من تلك الحياة |
| Seni o hayattan kurtardığım için bana teşekkür etmelisin. | Open Subtitles | يجب عليك شكري لإنقاذك من تلك الحياة |
| o hayattan kurtulmak için cehennemi yaşadı. | Open Subtitles | لقد مرّ بالجحيم للهرب من تلك الحياة. |
| o hayattan çıkmaya çalışıyor. Bırakalım yapsın. | Open Subtitles | ...تريد أن تبتعد عن تلك الحياة .دعوها تفعل ذلك |
| - İyi ki seni o hayattan kurtarmışım. - Dur biraz. | Open Subtitles | -يا إلهي، مسرور جدّاً لدخولي حياتكِ وإنقاذكِ من تلك الحياة. |
| Baban beni o hayattan kurtardı. | Open Subtitles | والدك أنقذني من تلك الحياة |
| Cantara o hayattan bir çıkış istedi. | Open Subtitles | كانتارا) أراد وسيلة للخروج من تلك الحياة) |
| Beni o hayattan kurtardın Ginny. | Open Subtitles | (لقد أخرجتيني من تلك الحياة يا (جيني |