| O ihtiyar yıllarını beni adam etmek için harcadı. | Open Subtitles | ذلك العجوز قضى الكثير من السنوات ..في محاولة منه لـ ـيجعل مني رجل محترم.. |
| Elimde, O ihtiyar hıyarı sonsuza kadar gömecek bir şey var. | Open Subtitles | لدي شيء سوف يدفن ذلك العجوز مرة واحدة وللأبد |
| O ihtiyar dalyarak hiç susmayacak sandım. | Open Subtitles | ظننت أن ذلك العجوز القبيح لن يتوقف الغناء |
| Asla bu boktan kasabada kalmak istemedim, ama O ihtiyar kahpe... | Open Subtitles | لم أرغب ابداً بالبقاء في هذه المدينة القذرة ولكن تلك العجوز الساقطة |
| O ihtiyar kahpe toprağa girene kadar, hiçbirimiz kolay kolay huzura kavuşamayacak. | Open Subtitles | لن يرتاح أحدنا بسهولة حتى توضع تلك العجوز الساقطة في قبرها |
| O ihtiyar CD'lerin ne kadar güzel olduğunu duyacak plaklardan daha güzel olduğunu anlayacak ve bir daha bu konuyu açmayacak. | Open Subtitles | ذلك الرجل المسن... سوف يستمع كم هذه الأقراص رائعة و بأنها أفضل من الأسطوانات |
| O ihtiyar sapigin bana dokunmasina izin verir miyim saniyorsun? | Open Subtitles | -أتعتقد أنني سأدع ذلك الفاسق العجوز يضع يده علي؟ |
| Bunu düşün. Seni bu duruma O ihtiyar orospu çocuğu soktu. | Open Subtitles | فكري في الأمر ذلك العجوز السافل وضعك في هذا الموقف |
| O ihtiyar gerçekten de Pierce mıydı? | Open Subtitles | هل كان ذلك العجوز هو (بيرس) ؟ |
| O ihtiyar karıyla düşüp kalkmanı hiç anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تضاجع تلك العجوز السافلة. |
| O ihtiyar kafayı yemiş durumda. | Open Subtitles | تلك العجوز مجنونة كجرذ قذر. |
| Hayır Alex, sadece kendi kendime, O ihtiyar adamda sana babanı | Open Subtitles | أنا فقط اسأل نفسي يا (أليكس) مالذي كان بهذا الرجل المسن |
| Peki O ihtiyar budala ne yaptı? | Open Subtitles | وما الذي فعله الرجل المسن الأحمق؟ |
| O ihtiyar sapığın bana dokunmasına izin verir miyim sanıyorsun? | Open Subtitles | -أتعتقد أنني سأدع ذلك الفاسق العجوز يضع يده علي؟ |