Yapabilirsin. Tamam mı? o kadar yolu bunun için geldin. | Open Subtitles | بالطبع يُمكنك , و إلا فلماذا قطعت كل هذه المسافة |
o kadar yolu eli boş dönmek için gelmedim ben. | Open Subtitles | و أنا لم آتي كل هذه المسافة من أجل لاشيء |
Gharapuri'den o kadar yolu çizburger için geldim. | Open Subtitles | لقد قطعت كل هذه المسافة من غرابوري لأحصل على همبرجر الجبن |
o kadar yolu kırmızı ışıkta geçti diye gelmediniz herhalde. | Open Subtitles | حسناً، أفترض أنّك لم تقطع كل تلك المسافة إلى هنا لأنّها قطعت إشارة مروريّة |
Arabayı orada alırsam, o kadar yolu da sürmüş olmam. | Open Subtitles | و اترك السيارة هناك. لا يجب أن أقود كل هذا الطريق |
o kadar yolu beni almaya geldiğiniz için üzgünüm. | Open Subtitles | معذرة لأنني جعلتكم تقطعون كل هذه المسافة لتأخذوني من هنا. |
Dükkanı kapatıyorum, o kadar yolu sadece bir top için mi geldiler ? | Open Subtitles | اغلقت المتجر اتوا كل الطريق لهنا من اجل كره واحده |
15 yıl boyunca kadın işleri ama New Jersey'e kadar o kadar yolu kendimi siktirmek için gelmişim. | Open Subtitles | 15عاماً من الشراكة النسائيّة لكن كان عليّ القدوم طوال الطريق إلى "نيو جيرسي" كيّ أخسر فعلاً |
o kadar yolu, bana bunu söylemek için mi geldiniz? | Open Subtitles | جئت كلّ هذا الطريق حتى هنا.. لتخبرني بذلك ؟ حسنا.. |
o kadar yolu eli boş dönmek için gelmedim ben. | Open Subtitles | و أنا لم آتي كل هذه المسافة من أجل لاشيء |
o kadar yolu gidip geri dönmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب كل هذه المسافة وأعودها مرة أخرى |
Çünkü bir daha o kadar yolu boşuna çıkmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أريدك أن تصعد كل هذه المسافة مرة أخرى هباءً |
o kadar yolu bunu bana getirmek için mi geldin? | Open Subtitles | رائع.. لقد قطعت كل هذه المسافة لتعطيني هذه |
Hayır, o kadar yolu bunu sana getirmek için geldim. | Open Subtitles | لا لقد قطعت كل هذه المسافة لأحضر لكِ هذا |
o kadar yolu, yanlış zımbırtıyı alıp dönmek için gitmeyeceğiz. Bunlardan onlarca var. | Open Subtitles | لن نقود كل تلك المسافة لنعود أدراجنا بالصنف الخطأ. |
Sue, o kadar yolu seni görmeden dönmek için gelmedim. | Open Subtitles | سو) لم أقود السيارة كل تلك المسافة) لكي لا أراكِ |
Fakat İbn-i Heysem göz açıp kapayıncaya kadar bir şeyin o kadar yolu gidip dönmesi için yıldızların çok uzak olduğunu çıkarsadı. | Open Subtitles | لكن الحسن فكر بأن النجوم بعيدة جداً لشيء في أعيننا كي يقطع كل هذا الطريق إليها و يعود في لمح البصر |
o kadar yolu beni almaya geldiğiniz için üzgünüm. | Open Subtitles | معذرة لأنني جعلتكم تقطعون كل هذه المسافة لتأخذوني من هنا. |