| O masanın arkasından çıkmana izin verirlerse bunu kendi başına yapabilirsin. | Open Subtitles | ربما تخوضه بنفسك إذا ما سمحوا لك بالخروج من خلف ذلك المكتب |
| Odaya bir adım attık ve O masanın üzerinden bize Crouching Tiger, Hidden Dragon filmindeki gibi uçtu. | Open Subtitles | اعني، اخذت خطوه واحده نحو تلك الغرفه ثم حلقت من فوق ذلك المكتب كنمر مهاجم، او تنين خفي |
| O masanın arkasında ne yaptığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الذي افعله وراء ذلك المكتب |
| O masanın arkasında oturmak nasıl bir duygu Frank? | Open Subtitles | كيف هو شعورك بالجلوس خلف هذا المكتب , فرانك ؟ |
| Yani O masanın arkasında olma şansını yakalamak çok heyecan verici olurdu. | Open Subtitles | أي فرصة للوصول لخلف هذا المكتب ستكون محمسة جداً جداً |
| Geçenlerde, O masanın üzerine ne koyduğumu bilseydin, yüzünü koymazdın. | Open Subtitles | لو علمت مالذي فعلته على تلك الطاولة مؤخراً لم تكن لتضع وجهك عليها |
| O masanın başındayken yaptığın tek şey bu. | Open Subtitles | وهذا كل ماتفعله دوماً على رأس تلك الطاولة |
| O masanın altına saklandın çünkü senin altıncı hissin çok kuvvetli. | Open Subtitles | احتميت تحت ذلك المكتب لأن لديك بصيرة. |
| O masanın senden önceki sahibi Ziva David'in üvey kardeşi vardı. | Open Subtitles | سلفك على ذلك المكتب (زيفا دافيد) كان لديها أخ غير شقيق |
| Oval ofiste O masanın arkasında oturan herkes gibi çevremdeki parlak insanlardan gerekli bilgileri alırdım. | Open Subtitles | كأي أحد آخر يجلس خلف ذلك المكتب في "المكتب البيضاوي" سيتوجب علي الإطلاع على كل المعلومات من الأشخاص الأذكياء حولي، |
| O masanın arkasında Kelso'dan başkasını görmek harika bir şey. | Open Subtitles | إنه لأمر رائع رؤية شخصٌ ما غير (كيلسو) خلف ذلك المكتب |
| Şimdi de O masanın arkasına saklanıyorsun. | Open Subtitles | ...إنك تختبئ وراء هذا المكتب |
| Şimdi de O masanın arkasına saklanıyorsun. | Open Subtitles | ...إنك تختبئ وراء هذا المكتب |
| - Sly, O masanın altına girme dedim! | Open Subtitles | -سلاي)، أمرتُك أن لا تدخل تحت تلك الطاولة) ! |