| Evet, yani, o noktaya ulaşana kadar bir süre geçmesi gerekiyor. | Open Subtitles | نعم ، حسناً سيمضى بعد الوقت قبل ان نصل لتلك المرحلة |
| ...sadece, ben birazcık olsun o noktaya yakın olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | أعلم, فقط, لا أعتقد أنني وصلت لتلك المرحلة |
| - Demek artık o noktaya vardın hiçbir soruya yanıt veremediğin noktaya... | Open Subtitles | في اي شهر عيد ميلادك؟ لذا اظن انك وصلتي لتلك المرحلة تلك المرحلة عندما تكونين عاجزة عن اجابة الاسئلة تلك |
| Taleplerimiz yerine getirildiği sürece, o noktaya gelmeyecektir. | Open Subtitles | طالما ستلتقي مصالحنا لن يصل الأمر إلى هذا الحد |
| Beni o noktaya çıkarabileceğin en hızlı yol hangisi? | Open Subtitles | ما هي أسرع طريقة ايمكنك اخراجي من هذه البقعة |
| Bak, o noktaya geldiğimizden değil ama bir uyuşmazlık çıkması hâlinde ne yapacağımızı konuşmuştuk. | Open Subtitles | انظري، اننا لم نصل لهذه المرحلة بعد ولكننا تكلمنا من قبل عن اليوم الذي يحدث فيه تعارض بين عملك وعملي |
| İşler o noktaya gelmeden önce onunla aramdakileri bitirmeliyim. | Open Subtitles | أنا قد يكون لإنهاء الأمور معه قبل أن يحصل إلى تلك النقطة. |
| Bazen bazı şeyler yaparız ama o noktaya nasıl geldiğimizi bilmeyiz. | Open Subtitles | أحياناً نفعل أشياء ولكننا لا نعلم كيف وصلنا لتلك النقطة |
| Sanırım konu o noktaya geldiğinde, ben sadece bir arkadaşım. | Open Subtitles | أعتقد عندما يصل الأمر لهذا الحد فأنا أخدم الشركة فقط |
| Aslında belki de biz o noktaya gelmişizdir. | Open Subtitles | أتعلمين أمرًا؟ لعلنا قد وصلنا لتلك المرحلة. |
| o noktaya gelen bir kadın gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أمرأة تصل لتلك المرحلة تكون غير جذابة |
| Şey, o noktaya geleceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن بأنك ستصلين لتلك المرحلة |
| Sanırım henüz o noktaya gelmedim. | Open Subtitles | لا أعتقد أني وصلت لتلك المرحلة بعد |
| - Albay, saygısızlık etmek istemem henüz o noktaya gelindiğini sanmıyorum, ancak kesinlikle bir sorunumuz var. | Open Subtitles | -مع كامل الإحترام يا كولونيل لم نصل لتلك المرحلة بعد لكن لدينا مشكلة |
| Bizim büromuzda olmaz, henüz o noktaya gelmedik. | Open Subtitles | ليس في مكاتبنا فلم نصل إلى تلك المرحلة بعد |
| Eğer, bilirsin, o noktaya gelirsek. | Open Subtitles | إذا ، كما تعرف وصلنا إلى تلك المرحلة |
| Umalım o noktaya gelmeyiz. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نأمل آلا يصل الأمر إلى هذا الحد |
| o noktaya gelirsek, ikimizi de hallederim. | Open Subtitles | أذا بلغنا هذا الحد فسأجهزعلى كلينا |
| Sistemdeki bir hata, kalkanın bir kısmını yerdeki o noktaya yönlendirebilmemi sağladı. | Open Subtitles | حالة خاصة في النظام سمحت لي لإعادة توجيه جزء من الجدار الخارجي إلى هذه البقعة على الأرض |
| - Bıçağı o noktaya koy - bunu nerden biliyorsun? | Open Subtitles | لذلك ضع السكين على هذه البقعة يالهى |
| Hayır, zaten o noktaya gelmedik henüz. | Open Subtitles | لا، نحن لم نصل لهذه المرحلة بعد |
| o noktaya getirmek istemezsin. | Open Subtitles | وأنت لا تريد أن تصل إلى تلك النقطة |
| Her şey yolunda giderse o noktaya varmaları 10 gün sürecek. | Open Subtitles | إن سارت الأمور بما يُرام، فسيصلان" "لتلك النقطة خلال عشرة أيّام |
| İşler o noktaya geldiğinde yapılması gerekenleri yapacak cesarete sahip olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ظننت أن لديك الجرأة لتفعل المفروض إن وصل الأمر لهذا |