| İçlerinden birinin Oakville'de yattığını öğrenince, Nate'i oraya hapishane psikoloğu olarak gönderdim. | Open Subtitles | ما تعلمناه بأن واحداَ من أعضاء تلك المجموعة كان يقضي عقوبة في " أوكفيل " وضعت " نيت " هناك كأخصائي نفساني للسجن |
| Kensi, Oakville'de hapishane gardiyanı olarak çalışıyor. | Open Subtitles | " كينزي " إنه موظف كحارس سجن في " أوكفيل " |
| Oakville Hapishanesi'ne girerken çekmişlerdi. | Open Subtitles | لقد التقطت أثناء إجرائاتي في سجن " أوكفيل " |
| Alice Oakville isimli bir bayanla birlikte oturuyor, ayrıca evliler. | Open Subtitles | (تعيش مع سيدة (آليس أوكفيل ومتزوجتان من بعضهما البعض |
| Çiçek, kızın rolünü oynayan kişi. Alice Oakville. | Open Subtitles | تلك التي تقوم بدور الفتاة (إنها الزهرة ، (آليس أوكفيل |
| Biriyle iletişime geçmem için beni Oakville'e gönderdiler. | Open Subtitles | نقلوني إلى " أوكفيل " لأقترب من شخص |
| Pikap, Oakville'deki bir gardiyana ait. | Open Subtitles | مركبة مملوكة لحاس سجن في " أوكفيل " |
| Sanırım Mindy Oakville'liydi. | Open Subtitles | أعتقد أن ميندي كانت من أوكفيل |
| Oakville'de hapis yatıyor. | Open Subtitles | أقر بالذنب، وهو في (أوكفيل) يقضي عقوبته. |
| Sonrasında 5 ay önce buraya Oakville'e nakledildi. | Open Subtitles | ثم نُقل إلى هنا في (أوكفيل) قبل خمسة أشهر. |
| Tam da Ghilas'ın, Oakville hapishanesine transfer edildiği zamanda. | Open Subtitles | عندما كان على وشك نقل (جيلاس) إلى سجن (أوكفيل). |
| Oakville'de gardiyansın. | Open Subtitles | أنتَ حارسٌ في سجنِ أوكفيل |
| Bu bayan da yakın arkadaşım Bayan Oakville oluyor. | Open Subtitles | وهذه هي صديقتي الحميمة (الآنسة (أوكفيل |
| Angela yeni Oakville'den mezun olmuş... | Open Subtitles | ( ( أنجيلا ) خريجة جديدة من جامعة ( أوكفيل ... |
| Oakville'den aradılar. Moe saldırıya uğramış. | Open Subtitles | كان ذلك سجن " أوكفيل " |