| Yatak odalarının mahremiyetinde yapılanlar bizi ilgilendirmez, değil mi? | Open Subtitles | ما يفعله الناس فى غرف نومهم لا يهمنا فى شئ, اليس كذلك؟ |
| Ürkütücülük otel odalarının ruhunda var. | Open Subtitles | غرف الفنادق أمكنه مخيفه بطبيعتها ألا توافقوني الرأي؟ |
| Ürkütücülük otel odalarının ruhunda var. Sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | غرف الفنادق أمكنه مخيفه بطبيعتها ألا توافقوني الرأي؟ |
| Bunu hemen söyleyebiliyorum, çünkü bakın yemek saati inanılmaz dakik ve o saatte odalarının dışındalar. | TED | ولقد عرفت ذلك من خلال مواعيد الطعام المنتظمة هنا, وهم خارج غرفهم الخاصة.صحيح؟ |
| Hastaların odalarının bu şekilde olduğunu görmekten hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا احب ان اشاهد المرضى يستخدمون حجراتهم كما هذه |
| Gaz odalarının yerin üzerinde olan iki tanesi, burada Birkenau kompleksinin batı kısmında yer alıyorlardı. | Open Subtitles | إثنان منهم يرقدون هنا في الجزء "الغربي من مبانى"بيركنوه بغرف الغاز فوق سطح الأرض |
| Evet. Hani şu içinde bir çok seks odalarının olduğu otelleri bilirsin. | Open Subtitles | أجل ، أتعرفين تلك الفنادق التي لديها غرف مختلقة للتضاجع؟ |
| Sohbet odalarının şifrelerini de tabii. | Open Subtitles | وأي رموز للمرور إلى أي غرف الدردشة، حسنا؟ |
| Babam her zaman, oturma odalarının en iyi konferans odaları olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | اعتاد أبي القول بأن غرف المعيشة هي أفضل غرف للاجتماع |
| Yatak odalarının birinde bir keçiyle tavana yapıştırılmış bir rehin buldum. | Open Subtitles | لقد وجد عنزه في احد غرف النوم والقسم كان ملصق علي السقف |
| Aptal motel odalarının parasını ödeyebilmek için iş arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن أعمال لأدفـع ثمـن غرف النـزل الغبية |
| Bugün ameliyat odalarının birinde vuku bulan çok enteresan bir vaka olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن حدثاً مثيراً للإهتمام قد حصل في أحد غرف العمليّات اليوم المهندسين يقومون بدراسة أسباب ذلك |
| O internet sohbet odalarının herkesi birer uzman yapmasından önceydi. | Open Subtitles | حسنا كان هذا قبل غرف المحادثات بالانترنت |
| Tam geçerken gaz odalarının kapıları açılıyordu ve insanlar patates gibi düştüler. | Open Subtitles | وعندما مشينا في المعسكر... كانوا يفتحون أبواب غرف الغاز وكان الناس يتساقطون مثل الذباب |
| Bu, eski gaz odalarının olduğu dönemdi. | Open Subtitles | كانت هذه حقبة غرف الغاز القديمة |
| Yatak odalarının yanında bu ideal olmayabilir | Open Subtitles | بجانب غرف النوم هذا ليس مثاليا |
| Gaz odalarının birkaç yüz metre ilerisinde Kanada olarak bilinen bir kamp alanı vardı. | Open Subtitles | بضعة مئات من الياردات من غرف الغاز كان منطقة المعسكر "المعروفة بإسم "كندا |
| Hatta, Auschwitz'teki gaz odalarının birinde Yahudilerin öldürülmelerini izledi. | Open Subtitles | هو حتى شهد قتل اليهود في إحدى "غرف الغاز في "آوشفيتس |
| Asıl öldürme işlemini, gaz odalarının kapaklarından Ziklon B haplarını atarak Naziler gerçekleştiriyordu. | Open Subtitles | كان دائما النازيين بأنفسهم هم من إرتكب الحدث الفعلي للقتل "برمي كرات "الزايكلون بى في خلال فتحات غرف الغاز |
| -Neden onlar odalarının önünde durmuyorlar? | Open Subtitles | - لماذا لا يذهبون ويقفوا امام غرفهم - اكيد.. |
| Hiper uyku odalarının, sizi etkileyeceğine inanıyorum. | Open Subtitles | حجراتهم للسبات العميق تثير الإعجاب، برأيي |
| Sen her zaman bayanların soyunma odalarının civarında mı takılırsın? | Open Subtitles | وأنت دائما تتسكع بغرف المومسات؟ |