| Hiç hizmetçimiz olmadı ama evde bir hizmetçi odası var. | Open Subtitles | لم يكن لدينا خادم، ولكن هناك غرفة خادمة إذا كنت في حاجة واحدة. |
| Hamile kadınlar için, internette bir sohbet odası var. | Open Subtitles | هناك غرفة دردشة على الإنترنتِ للنِساءِ الحبلى |
| Ama Bayan Sutton'ın sınırlı sayıda misafir odası var. | Open Subtitles | لكن السيدة ساتن عندها المحدودة عدد غرف الضيوف، |
| Bu ev iki katlı, on odası var... ve her şeyi yerli yerinde tutan bir kadın. | Open Subtitles | لهذا البيت 10 غرف إنه من طابقين و به امرأة واحدة فقط تحافظ عليه.. إنها أنا |
| Bodrum katında tahnit odası var. Kabul salonu ve ofisler ilk katta. | Open Subtitles | لديها غرفة تحنيط في الطابق السفلي وغرف المشاهدة والمكتب في الطابق الأوّل |
| -Ayrıca öğretmenler odası var. | Open Subtitles | بالإضافة لديه غرفة خاصة بالمعلمين وصالة رياضة |
| Babamın eşyaları için kendi odası var. | Open Subtitles | والدي لديه غرفته الخاصّة لأغراضه. |
| Biliyormusun burada bir soruşturma odası var, ikinci katta... | Open Subtitles | أم أنك لا تريدها فقط أن تربح؟ أتعرفين أن هناك غرفة اجتماعات في الطابق الثاني |
| İçeride bir telsiz odası var, kullanılabilir. | Open Subtitles | هناك غرفة للراديو في الجهة الاخرى تستطيع ان تختصر عليه الامور |
| Bak, kalmak istersen ayrı bir yatak odası var. | Open Subtitles | هناك غرفة نوم إضافية هنا إذا كنت تريد المكوث |
| Yukarıda fazladan bir de oyun odası var, sıkboğaz etmek gibi olmasın ama. | Open Subtitles | هناك غرفة العاب بالأعلى ولا أقصد استعجالكما |
| Evde bir hizmetçi odası var. | Open Subtitles | هناك غرفة الخادمة التي كنت أقوم باستعمالها من أجل أغراض التخزين |
| Koridorun sonunda kayıt odası var, çocukların hoşuna gidebilir. | Open Subtitles | هناك غرفة تسلية بأخر القاعة والتي يمكن للأطفال الاستمتاع بها |
| Yukarıda, yatak odalarıyla ve çalışma odası var. | Open Subtitles | فى الطابق الاعلى هناك غرف النوم والمكتب .. |
| Yukarıdaysa, bir büyük oda dahil, altı yatak odası var. | Open Subtitles | في الطابق العلوي ، 6 غرف نوم بما في ذلك غرفة نوم رئيسيـة |
| Bu evde 3 yatak odası var. | Open Subtitles | بخصوص هذا الأمر هذا المخيم به ثلاث غرف نوم |
| Biliyor musunuz, kızkardeşim, onun bir oturma odası var. Çok, çok modern | Open Subtitles | اتعلم, ان اختى لديها غرفة استقبال حديثة جدا |
| Binbaşı, patronunun tehlikeli bir egzersiz odası var. | Open Subtitles | أيها الرائد، رئيسك لديه غرفة تمرين جدية. |
| İkimizin de kendi odası var. | Open Subtitles | كل منا لديه غرفته الخاصة. |
| Her Kahin'in kendi yatak odası, TV'si ve ağırlık odası var. | Open Subtitles | كلّ واحد من المتنبئين لدية غرفة نوم وغرفة إنتظار و تلفزيون |
| Şatonun öbür tarafında telsiz odası var. | Open Subtitles | ان فرقة عسكرية تهاجمهم وفي الجانب الاخر من القلعة هنا توجد غرفة الراديو |
| Buralarda bir temizlik odası var mı? | Open Subtitles | ...لا بد ان هنالك غرفة لتبديل الملابس في مكان ما |
| Bir yatak odası var. Odayı paylaşır mısınız? | Open Subtitles | توجد غرفة نومٍ واحدة، لذلك هل ستتقاسمان الغرفة ؟ |
| Orada yaşıyoruz bir süreliğine. Güzel ev. Bir sürü odası var, güneş alıyor. | Open Subtitles | نحن نعيش هناك في الوقت الحالي، إنّه مكانٌ رائع، الكثير من الغرف والأضواء |
| Sağda, iki oda arkanızda, boş bir muayene odası var. | Open Subtitles | هناك حجرة خالية للتمرين خلفك على بعد بابين على جهه يمين |
| - Fremont'ta saklama odası var! | Open Subtitles | -ماذا ؟ لديها وحدة تخزين في "فريمونت" |