"okula götürmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى المدرسة
        
    Çocukları okula götürmek zorundayım. - Yemin ederim, insanın tüm enerjisini emiyorlar. Open Subtitles علي أن آخذ الأولاد إلى المدرسة أقسم إنهم يستنزفون كل الحياة منك
    Bana bu kasabada torunlarımı otobüse bindirme için federal emre sahibim... bazı zenci çocuklarla okula götürmek için. Open Subtitles ولدي قاضٍ فدرالي يأمرني بأن أرسل أحفادي بالباص ليقطعوا نصف المدينة ليذهبوا إلى المدرسة بصحبة أطفال زنوج
    Jenny'i okula götürmek için havaalanından dosdoğru eve geliyorum ama o evde değil ha? Open Subtitles لقد عدت مباشرة من المطار لأذهب بجيني إلى المدرسة وهاهي ذهبت
    Çocuğumu okula götürmek, sonra da işe gitmek zorundayım. Open Subtitles عليّ أن أوصل ابني إلى المدرسة ثم لديّ عمل
    Seni okula götürmek için 65.000 kilometre yol tepmek. Open Subtitles أنه يجب أن أوصلك إلى المدرسة على بعد 40000 ميل
    Sopa adam öldürmek için var, okula götürmek için değil. Open Subtitles المضرب للقتل, ليس لتأخذه معك إلى المدرسة
    Babaları onları okula götürmek için burada olmalı. Open Subtitles أبيهم يجب أن يكون هُنا ليأخذهم إلى المدرسة.
    O bu projeyi yarın okula götürmek zorunda. Open Subtitles عليها أخذ هذا المشروع إلى المدرسة غداً
    Kızım Meadow'un arkadaşı onu okula götürmek için uğramıştı. Open Subtitles صديقة أبنتي كانت هناك لكي توصل أبنتي (مادو)إلى المدرسة
    Onu okula götürmek zorundayım. Open Subtitles و علي أخذه إلى المدرسة
    Beni okula götürmek zorundasın. Open Subtitles عليكِ أن توصليني إلى المدرسة
    15 yıldır her sabah 5.30'da uyanıp oğlumu okula götürmek için lanet trafikte araba kullanıyorum ve sonra işe gidiyorum oğlumu besleyebilmek için! Open Subtitles طوال 15 عاماً كنت أستيقظ عند الخامسة والنصف لأذهب إلى العمل وأقود سيارتي مخترقة الزحام اللعين لكي يأكل ابني ويتمكن من الذهاب إلى المدرسة!
    Şu anda bakıcın Georgia'yı görüyorum seni okula götürmek için buraya geliyor. Open Subtitles الآن أنا أتصور مربيتك (جورجيا) تسير معك إلى المدرسة
    - Evet. Her sabah onları okula götürmek. Open Subtitles اصطحابهم إلى المدرسة كل صباح.
    Karım Patrick'i okula götürmek için az önce çıktı. Open Subtitles لقد فوتت للتو الزوجة وهي تصطحب (باتريك) إلى المدرسة.
    Seni okula götürmek. Open Subtitles و أنا أوصلك إلى المدرسة
    O zaman, Gillespielerin kızlarını okula götürmek için sana nasıl güvendiğinden bahsedelim. Open Subtitles كيف كانت عائلة (غليسبي) تثق بكِ لأخذ ابنتهم إلى المدرسة ؟
    Dominique'i okula götürmek için geldim. Open Subtitles -كارل) ) أنا هنا لأرافق (دومينيك) إلى المدرسة
    - Şirin'i okula götürmek için geç kalacaksınız. Open Subtitles ستتأخرين بإيصال (شيرين) إلى المدرسة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more