| Demek yeni okulunu çok seviyorsun, ve çocuklar geciksin istiyorsun. | Open Subtitles | إذاً تحبين المدرسة الجديدة لدرجة أن تجعلي الأطفال يتأخرون ؟ |
| Ama siz çok fazla bela çıkarıyorsunuz. Hungkiu okulunu niye bastınız? | Open Subtitles | لماذا ذهبتم و تهجمتم على المدرسة لقد جاءوا إلينا أولاً |
| Ben senden okulunu bırakmanı ya da buraya taşınmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدكِ أن تتركى مدرستك أو تنتقلى الى هنا |
| okulunu bitireceksin ve sana o duvarkağıdını bulacağım. | Open Subtitles | انت ستكونين انك انهيت دراستك وانا ساكون احضرت لك ورق الجدران |
| Tamam, sihir komisyonu genç büyüyü yetiştirmek için bir yere ihtiyaçları olduğunu biliyorlardı, böylece Eskiler, Büyü okulunu yarattı. | Open Subtitles | حسناً ، إذاً المجتمع السحري عرف أنه بحاجة لمكان ليرعى السحر اليافع ، لذا إخترع . الكبار مدرسة السحر |
| Onun eski okulunu ziyaret edecek tiplerden olduğunu hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه من النوع الذي يذور مدرسته القديمة مجدداً. |
| Puluski Sokağındaki kilise okulunu hatırlar mısın? | Open Subtitles | اتتذكرين المدرسه الابروشيه فى شارغ بولوسكى |
| Tıp okulunu annenle ben ciddi olmadan önce bitirmiştim. | Open Subtitles | نحن لا بعد التخرج، وذهبت من خلال المدرسة الطبية عند أمك وأنا خطيرة. |
| "Hadi büyü okulunu soyalım Çocuk oyuncağı olacak" | Open Subtitles | دعنا نسرق المدرسة السحرية هذه فرصتنا الكبيرة |
| Ne okulunu ne de aileni terk edeceksin. | Open Subtitles | أنت لن تترك المدرسة , ولن تترك هذه العائلة. |
| Randy'nin oynama şansını arttırmak için ligin en zayıf okulunu seçtim. | Open Subtitles | اريد التأكد من حصول راندي على فرصة للعب لذا اخترت المدرسة التي لديها اسوأ فريق في الدوري |
| Sana söyledim, önce yaz okulunu geç... sonra imla yarışması için endişelenebilirsin. | Open Subtitles | تعبرين المدرسة الصيفية ثمّ يمكنكي أن تبدأي بالقلق حول مسابقة التهجئة |
| Hassasım. New New'in okulunu bilen var mı? | Open Subtitles | أنا أعرف تلك الفتاة إنها لا تتأخر بعد عودتها من المدرسة |
| Evet, bu çok önemli, ...ama bir ponpon kız olarak okulunu temsil ediyor durumdasın. | Open Subtitles | هذا هامّ جدّاً، ولكن كقائدة مشجّعين ستمثّلين مدرستك |
| Ve okulunu her yıl düzinelerce kredi ve onun iki katı kadar dolar dolandırdı. | Open Subtitles | و لقد خدع مدرستك للحصول على العشرات من الدرجات المجانيه سنوياً و ما يقارب الضعف من الدولارات |
| okulunu bitirecek, ticaret öğrenecek ...ve eve düzgün bir maaş getireceksin. | Open Subtitles | تنهي دراستك و تتعلم حرفة و تحصل على راتب جيد |
| Penny okulunu bitirebilmen için garsonluk yaptığını söyledi. | Open Subtitles | بيني قالت لي أنك تعملين كنادلة حتى تتمكني من إكمال دراستك |
| Bu, şehrin okulunu bir restorana sattığı yasal bir işlemdir. | Open Subtitles | هذه صفقة شرعية تقوم فيها مدينة ببيع مدرسة إلى مطعم |
| Bir zaman kapsülünün içinde, bir müdürün kendi okulunu kapattırmak isteyebileceği kadar değerli ne olabilir ki? | Open Subtitles | مالشيء المهم في الكبسولة لدرجة أنَّ مديراً ما قد يغلق مدرسته لأجلها؟ |
| Whoopi Goldberg'in katolilk okulunu kurtardığı gibi. | Open Subtitles | بنفس الطريقه التي انقذت بها ووبي غولدبرغ المدرسه الكاثوليكيه |
| Yeni okulunu gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ مدرستكِ الجديدة ؟ |
| Sarah, önümüzdeki ay hemşirelik okulunu bitiriyor. | Open Subtitles | ساره^ ستتخرج من مدرسه التمريض الشهر القادم^ |
| Suç işlemeyi, hemşire okulunu denemiş, sonra da benimle tanışıp Karma'yı denemişti. | Open Subtitles | جرّبت الجريمة ومدرسة التمريض ومن ثم تعرفت بي وجرّبت العاقبة |
| Odessa'daki her şey ona yatırım yaptı. - okulunu altın madalya ile bitirdi. | Open Subtitles | انه مهتم بكل شيء من اوديسا لقد انهى دراسته بميدالية ذهبية |
| dedim. Telefon defterini verdi, uçuş okulunu aradım, "Bir uçuşa çıkmak için rezervasyon yaptırmak istiyorum" deyip rezervasyon yaptım. | TED | ناولتني كتاب دليل أرقام الهواتف ، فاتصلت بمدرسة الطيران ، قمت بالحجز ، قلت أود أن أقوم بالحجز للخروج في رحلة طيران. |
| - okulunu henüz bitirmedi. | Open Subtitles | ,لم تكمل مدرستها ورُمي بها كالقمامة لمجردّ كلمة |
| okulunu bitirmek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تهتم بدراستك |