| Yabancıların bu kelimeleri okumasını istemem bu, kalbinin derinliğinden dökülen hoş kelimeleri. | Open Subtitles | لا أحبذ أن يقرأ الغرباء ما كان حميماً و ما كان من الكلمات الحسنة النابعة من قلبك |
| İnsanların bu yazıyı okumasını istiyor musun? Çok yumuşattın. | Open Subtitles | إذا أردت أن يقرأ الناس هذا فأكثري مِن الإثارة فى المقالة |
| Her gün en az üç sayfa okumasını sağla. | Open Subtitles | احرص على أن يقرأ ثلاثة صفحات على الأقل كل يوم |
| bu yüzden Kira'nın L'in böyle okumasını istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | وأجد من الصعب التصديق أن كيرا أراد من إل أن يقرأها هكذا |
| Bugünlerde yardımcım gazeteden ne okursa onu biliyorum ve çok gerekmedikçe de okumasını istemiyorum. | Open Subtitles | في هذه الأيام أنا أعرف ما يقرأه لي خادمي من الجرائد فقط و أنا أحاول أن لا أجعله يفعل هذا إلا في حال الضرورة القصوى |
| okumasını isteyen sendin. Sonrada onu gerdin. | Open Subtitles | أنت التي طلبت منه أن يقرأ ثم جعلته يشعر بالتوتر |
| O insanların üzerlerinde taşıdıkları işaretleri okumasını biliyor. | Open Subtitles | إنما أعنى انه كان يعرف كيف يقرأ الناس كيف يقرأ العلامات المطبوعة على |
| - Sen okumasını biliyor muydun? | Open Subtitles | يبدو أن احدهم كان يقرأ مؤخرا وأصبح مثقفاً |
| Anlaşılan sadece hoşlandığınız adamların sizi okumasını istiyorsunuz? | Open Subtitles | إذن لا ترغبين أن يقرأ كتبك سوى رجال تستحسنينهم؟ |
| - Sen okumasını biliyor muydun? | Open Subtitles | يبدو أن احدهم كان يقرأ مؤخرا وأصبح مثقفاً |
| Size tavsiyem, sunumuzu kısa tutmanız ve okumasını gerektiren çok şeyin olmaması. | Open Subtitles | نصيحتي أن تجعل عرضك قصير ولا تطلبه أن يقرأ كثيرًا |
| Fakat neticede senaryoyu önyargısız okumasını isteriz. Değil mi? | Open Subtitles | ولكن بعد كل هذا نريده أن يقرأ النص بعقلِ مفتوح، أليس كذلك؟ |
| Konserve etiketi okumasını bile dinleyebilirim. | Open Subtitles | استطيع سماعه يقرأ الملصق علي علبة حساء بهذه اللكنة |
| Örneğin; O zamanlar çok utangaçtım, ve aslında şu an da birine bana cinsel içerikli bir şeyi sesli okumasını istemek için çok utangaçım. | TED | على سبيل المثال، كنت حينها خجولا جداً وأنا فعلا ما زلت أخجل أن أطلب من أي شخص ان يقرأ لي المواد الجنسية الفاضحة بصوت عال. |
| - Sesli okumasını istedim, sonra beni öldürmeye kalktı. | Open Subtitles | - لا أدري، طلبتُ مِنهُ أن يقرأ لنا - و فجأةً حاولَ أن يقتلني - تباً لَك يا رجُل - |
| okumasını bilmez misin, göt? | Open Subtitles | هل بالإمكان أن حمارك القذر يقرأ حتى؟ |
| Benden kanıt istedi. Ona, senin günlüğünü okumasını söyledim. | Open Subtitles | لقد أراد برهاناً فأخبرته أن يقرأ مفكرتك |
| Bilgisayarın düşüncelerimi okumasını sağlıyor ve seninle konuşuyorum. | Open Subtitles | يقرأ أفكاري وبعدها يتحدّثُ إليكِ. |
| Hepimiz diğer insanların okumasını ... istemeyeceğimiz böyle özel şeyler yazarız. | Open Subtitles | من عادتنا جميعاً كتابة الأشياء في خصوصية ولن نرغب أن يقرأها الآخرين |
| Ama kesinlikle başka birinin daha okumasını istemem. | Open Subtitles | ولكنى بالطبع لاأريد احد آخر ان يقرأها |
| Burada yaşayan birinin okumasını istiyor. | Open Subtitles | انه يريد ان يقرأه شخص هنا |