| Aslında başkalarını çok hızlı okuyabilirim, ama sizin gibi biriyle hiç karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | عادةً أستطيع قراءة الآخرين بسرعة كبيرة ولكني لم أقابل مثلكِ من قبل | 
| Ama izi okuyabilirim böylece bu bizi ruhu alan meleğe götürebilir. | Open Subtitles | ولكن بإمكاني قراءة العلامة ومعرفة اسم الكائن السامي الذي اشترى الروح | 
| Ben Empati iblisiyim. Duyguları okuyabilirim. | Open Subtitles | أنا شيطان عاطفى أستطيع أن أقرأ الإنفعالات | 
| Evet, birkaç kere bahsedildi. okuyabilirim. | Open Subtitles | نعم سيدي، لقد اقتبس مرات عديدة يمكنني أن أقرأ لك | 
| Öyle olabilirim ama zeki biriyim, ve yakışıklı, aynı zamanda okuyabilirim. | Open Subtitles | ربما أكون رث الثياب و لكننى ذكى ووسيم و يمكننى القراءة | 
| Eğer derslerinin bir çıktısını falan alırsan yayında okuyabilirim. | Open Subtitles | إذا أردت أن تطبع واحدة من محاضراتك أو شيء كهذا ، فبإمكاني قراءتها على الهواء | 
| İspanyolcasını da okuyabilirim. | Open Subtitles | كان بإمكاني قرائتها بالأسبانية؟ | 
| Bir dakikada 700 kelime okuyabilirim ve mükemmel bir hafızam var. | Open Subtitles | استطيع قراءة 7000 كلمه في الدقيقة كما ان لدي ذاكره ممتازة | 
| Ne hakkında konuşabilirler ki? Gözlerim kesinlikle iyileşti. Kendim okuyabilirim. | Open Subtitles | لقد تحسنت عيناي بالتأكيد، يمكنني قراءة الخطاب، لا تتعب نفسك | 
| Gazetedeki spor kısmını saçlarım alev alsa dahi okuyabilirim. | Open Subtitles | أستطيع قراءة الأخبار الرياضية لو كان شعري يحترق | 
| Buraya gelen herkesi okuyabilirim ve arzularını bilirim, bazen onlar yapmadan bile. | Open Subtitles | أستطيع قراءة أي شخص يأتي هنا و أعرف رغبته أحياناً حتى قبل أن يعرفوا | 
| Severdim. Şimdi ise onlara kızıyorum. Ama belki kitaplarından bir tanesini okuyabilirim. | Open Subtitles | لقد كنت أحبهم الآن أنا مغتاظه منهم ولكن قد أستطيع قراءة أحد كتبك | 
| Yolumuz üzerindeki herhangi bir internet kafeden ölüm ilanını okuyabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أقرأ عنه في أي مقهى انترنت على طول الطريق | 
| Vücudu bir kitap gibi okuyabilirim evlat ve bu endişeli bir çocuğun depresyondaki halini anlatan bir kitap. | Open Subtitles | يمكنني قراءة أي جسد كما لو كنتُ أقرأ كتابًا يا فتى، وهذا كتابٌ كئيب عن شاب قلق. | 
| İstersen sırada onu okuyabilirim. | Open Subtitles | بوسعي أن أقرأ هذه بالمرة القادمة لو أنـك تود هذا | 
| Açıkçası, insanların yalan söylediğini anlamak için bir makineye ihtiyacım yok çünkü akıl okuyabilirim. | Open Subtitles | الأمر على ما يراه ، حقا أنا لا أحتاج الآلة لأعلم حين يكذب النّاس لأني أقرأ عقولهم | 
| Okutmak istediğin bir şey varsa, ben okuyabilirim. | Open Subtitles | لديك أى شىء يحتاج إلى القراءة أستطيع فعل ذلك لك | 
| Okutmak istediğin bir şey varsa, ben okuyabilirim. | Open Subtitles | لديك أى شىء يحتاج إلى القراءة أستطيع فعل ذلك لك | 
| Sonra da elektrostatik algılamayla okuyabilirim. | Open Subtitles | والذي يمكنني قراءتها بإستعمال .أداة الكشف الكهروستاتية | 
| İstersen sana okuyabilirim. | Open Subtitles | يمكنني قرائتها لكِ إذ كنتِ تريدين. | 
| - Sadece ben okuyabilirim. | Open Subtitles | ؟ فقط أنا أستطيع قراءته. | 
| Sanıyorum, sabaha kadar dışarıda takılır, oturup bir kitap okuyabilirim. | Open Subtitles | احسب اني استطيع التمشي حتى الصباح او اجلس لقراءة كتاب في مكان ما | 
| - Bunları kendim okuyabilirim ben aptalmışım gibi sesli okumana gerek yok. | Open Subtitles | -أستطيع قرائتهم بنفسي لست في حاجتك لتقرأينهم لي وكأني غبية. | 
| Dilerseniz belgeselde okuyabilirim. | Open Subtitles | إذا أردتم يمكنني أن أقرأها في الفلم الوثائقي | 
| Ben de insanların hareketlerini okuyabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن اقرأ الناس ايضاً | 
| Başka bir hikaye okuyabilirim. Almanlar, Armentieres'e girmiş. İngiliz Üçüncü Kolordusu, Belçika ovasında sıkışmış kalmış. | Open Subtitles | . ألألمان خرقوا الحدود . والبريطانيون علقوا فى مكيدة ببلغاريا |