| - Bak, eğer gözlerin kapalıyken bu sesleri kontrol edebilirsen, duvarların arkasından bile insanların düşüncelerini okuyabilirsin...herhangi bir yerde. | Open Subtitles | وإذا تحكمتي في الأصوات عند إغلاق عينك ستتمكني من قراءة أفكار من خلفك .. أو من خلال الجدران .. |
| Herkes gibi Flaubert ya da Proust okuyabilirsin ama bu hiçbir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | مثل أي شخص آخر ولكن لا فرق أنت تستطيعين قراءة فلوبير و بروست |
| Üç ay içerisinde sınava gireceksin, ve ancak sınavı geçtikten sonra, ilerleme şansına sahip olacaksın, fakat bunları zaten şirket yönetmeliğinden de okuyabilirsin. | Open Subtitles | .. اختبارك سيكون بعد ثلاثة أشهر ،، بعدها ستكون جاهز للتقدم تستطيع قراءة كل شي يتعلق به في كتيب التعليمات |
| Buradan okuyabilirsin ve yazabilirsin ama kimse yinede latince konuşamaz. | Open Subtitles | يمكنك أن تقرأ وتكتب هنا لكن لا يتحدث احد اللاتينيّه |
| Sen de okuyabilirsin. Başka herkes okudu. Hadi. | Open Subtitles | ربما تريد قراءتها كما البقية الجميع فعل ذلك , هيّا |
| Bir müşteri unutmuş olmalı. Yardımı olacağını düşünüyorsan okuyabilirsin. | Open Subtitles | حتماً زبون تركها يمكنك قرائتها إذا سيساعدك |
| Eğer istersen okuyabilirsin, sonra da onu görmeye gideriz. | Open Subtitles | بإمكانك قراءته الآن إذا أردت,وبعدها نذهب لمشاهدتها |
| Eğer istersen tüm olay boyunca gazete okuyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك قراءة الصحيفة أثناء الأمر إذا أردت. |
| Eğer istersen tüm olay boyunca gazete okuyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك قراءة الصحيفة أثناء الأمر إذا أردت. |
| Ben ona Clive'ı okuyacağım, Ve sen de Winky'ni okuyabilirsin. | Open Subtitles | سأقرء لها كلايف وأنت بإستطاعتك قراءة وينكي لها |
| Artık işerken spor sayfası okuyabilirsin. Çok lüks. | Open Subtitles | يمكنك قراءة صفحة الرياضة بينما تتبول، شيء رائع للغاية |
| Bugünkü El Feneri'nin birinci sayfasında okuyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك قراءة الموضوع كله بأول صفحة في عدد اليوم من مجلة توتش |
| Sonuçta toprağı ve kayaları kitap gibi okuyabilirsin. | Open Subtitles | في النهاية, يمكنك قراءة التربة و الصخور كالكتب |
| Evinde, istediğin zaman okuyabilirsin. Kanepende uzanarak, yemek masasında... | Open Subtitles | بالبيت، تستطيع أن تقرأ الصحيفة بالوقت الذي تريده، جالسا على الأريكه وبوقت الغداء |
| Şapkanda bir maymunla okuyabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، بإمكانك قراءتها فيما قرد يجثم على قبعتك |
| İyi, istediğin kadar okuyabilirsin. Onunla işim bitti. | Open Subtitles | حسنٌ، بوسعكِ قرائتها كيفما تشائين، فلقد فرغتُ منها |
| Yeterince büyüdüğünde, bunu ona okuyabilirsin. | Open Subtitles | عندما يكبر قليلاً يمكنك قراءته له |
| İstersen okuyabilirsin. | Open Subtitles | مقابلات الموسيقى لذا إن لم تقرأها ،فتستطيع ذلك شكراً لكٍ |
| Kafelerde yazabilir, Le Monde veya Les Inrocks okuyabilirsin. | Open Subtitles | تسطيعِن ان تكتبٍ فى الكافية تقرأى جريدة لاموند |
| okuyabilirsin, şekiller çizebilirsin baharatları alfabetik sıraya dizebilirsin, ne olursa. | Open Subtitles | تستطيعين أن تقرأي, أو تخربشي رتبي التوابل أبجديا أي شيء |
| Pekala, o zaman 342. sayfadan itibaren okuyabilirsin. | Open Subtitles | حسنا إذن، ربما تودين البدء بالقراءة عند سطر 342 |
| Burada neyi istersen... okuyabilirsin. saatlerce kıpırdamadan oturmak zorunda olduğundan bahsetmiyorum bile... | Open Subtitles | ستضطر لقراءة الكثير من الكتب التي لاتعجبك بعكس التي تستطيع اختيارها هنا. |
| Bütün gün boyunca okuyabilirsin ama öğrenmen için bütün şehri dolaşman gerek. | Open Subtitles | تستطيعين القراءة عنه طول اليوم لكن يجب أن تنظري إلى المدينة لتعرفيه |
| Tele-suflörden okuyabilirsin. | Open Subtitles | عليك أن تقرأه خلف حركة شاشة القراءة |
| Burada kalsın o zaman. İstediğin zaman gelip okuyabilirsin. | Open Subtitles | أبقيه هنا .ويمكنك المجيئ وقراءته في أي وقت |