| Bunları yapabilmem için önce okuyabilmem gerek. | Open Subtitles | لا يمكنني صرف تلك الأدوية .ما لم أستطع قرائتها |
| Zar zor okuyabilmem veya bir gün toz olması önemli değil, onu o kadar çok okudum ki, "Sevgili anne, yine dayak yedim, ve bir hayalet gördüm. | Open Subtitles | لا يهم إذا كنت بالكاد أستطيع قرائتها أو أنها ستتلاشى لتكون غبار لقد قرأتها مراراً عديدة "أمي العزيزة لقد ضربت و قد رأيت شبحاً" |
| - Aslına bakarsan gözlerden ruh halini okuyabilmem sadece atlara özgü bir şey değil. | Open Subtitles | ليست الأحصنة فقط التي أستطيع قراءة عيونهم |
| Benim sırrım, aklını okuyabilmem. | Open Subtitles | و سري أنني أستطيع قراءة عقلك. |