| Aç olabileceğini düşündüm. Sana yiyecek bir şeyler getirdim. | Open Subtitles | اعتقدت أنك قد تكون جائعا احضرت لك بعض الطعام |
| Kadın sezgilerinin yararlı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أن بعض الثرثرة النسائية ستكون مفيدة |
| Bir adam öldürdüğüne dair dedikoduların saçmalık olduğunu gördüm. Gerisinin de öyle olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | رأيت أن شائعة قتلك لذلك الرجل كاذبة فعرفت أن الباقي كذب أيضاً |
| Hayatımın bir amacı... olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه ربما سيكون هناك معنى لحياتى |
| Diğer taraftan bir şeyler icat etmiş olabileceğini düşündüm yani umarım bize bir şeyler kazandırır. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون يخترع الأمور في الحياة الاخرة لذا آمل أن يجلب شيئا لنا |
| - Bir fikrin olabileceğini düşündüm. Hayır, ben ekranı kastettim. | Open Subtitles | ظننت أنه قد يكون لديك فكرة- لا كنت أقصد الصورة |
| Ama çaresizliğimi yüz yüze görürsen yardım etmeye daha hevesli olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ولكني ظننت انك قد تكونين اكثر استعداداً للمساعده إن رأيتي يأسي شخصياً |
| Onu kişiliğini çok sevdiğim için korumuyorum ama onun denge unsuru olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أنا لا أأويها لأنني أحبها شخصيًا، بل لأنني ظننتها ستكون عامل استقرار. |
| Asistanının bir şekilde yardımcı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | حسبت أن مساعدتك بوسعها مد العون لك بطريقة ما |
| Biri konuşmadan kapattı da, sen olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | اوه ، حسناً ، أحداً قام بإغلاق السماعة اعتقدت أنه قد يكون أنت |
| Bunun ne olduğunu veya nereden bulduğumu bilmiyordum hiç ama önemli olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لم أعلم أبداً ما كان هذا، أو من أين حتى حصلتُ عليها، لكن اعتقدتُ ربّما هي مهمة.. |
| Sizinle tartışmaya hazırdım beyler ama eve dönerken, daha iyi bir yolun olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | كُنت على إستعداد للشجار معكم ولكن بعد ذلك, في طريق عودتي, خطر لي أنه ربما يكون هناك طريقة أفضل. |
| Bebek bakıcısına ihtiyacın olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت ربما أنكِ تحتاجين إلى جليسة أطفال |
| Senin de uyanık olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | - لم أتمكن من النوم وظننتك ربما تكوني مستيقظة. |
| Hiç. Sadece aç olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لا شيء ولكني اعتقدت أنك قد تكون جائعاً |
| Komiser, bunun yardımcı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أيها المفوض، أعتقدت أن هذا سوف يساعد |
| Bir adam öldürdüğüne dair dedikoduların saçmalık olduğunu gördüm. Gerisinin de öyle olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | رأيت أن شائعة قتلك لذلك الرجل كاذبة فعرفت أن الباقي كذب أيضاً |
| Hayatımın bir amacı... olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه ربما سيكون هناك معنى لحياتى |
| Biliyorsun ki,sadece herhangi bir şeyin neden olabileceğini düşündüm.. | Open Subtitles | تعلمين, ظننت أنه سيكون هناك دليل |
| - Bir fikrin olabileceğini düşündüm. Hayır, ben ekranı kastettim. | Open Subtitles | ظننت أنه قد يكون لديك فكرة- لا كنت أقصد الصورة |
| - Aç olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | مرحباً ظننت انك قد تكونين جائعة يا الهي، نعم |
| Çünkü iyi bir oynaşma olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننتها ستكون تسخينات جيّدة بالنسبة إلي |
| Audrey'nin bir tür reenkarnasyon sorunu olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد حسبت أن أودرى لديها نوعاً ما اضطراب استنساخ |
| Bunun iyi bir hikaye olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه قد يكون قصة جيدة |
| Bunun ne olduğunu veya nereden bulduğumu bilmiyordum hiç ama önemli olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لم أعلم أبداً ما كان هذا، أو من أين حتى حصلتُ عليها، لكن اعتقدتُ ربّما هي مهمة.. |
| Seni tanıyınca onun haklı olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أنت الوحيدة التي جعلتني أشعر أنه ربما يكون محقاً. |
| Bebek bakıcısına ihtiyacın olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت ربما أنكِ تحتاجين إلى جليسة أطفال |
| Senin de uyanık olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | - لم أتمكن من النوم وظننتك ربما تكوني مستيقظة. |
| Kötü olduğunu gördüm ve Billy için mükemmel olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا وظننت بأن سيكون مثالي لـ(بيلي). |