| Çoğunuzun bildiği gibi bazı konularda hassas olabiliyorum. | Open Subtitles | وكلكم تقريبا تعرفون أننى يمكن أن أكون جادة حيال بعض الأمور |
| Eğer salaksam, nasıl üçüncü sınıftaki en akıllı çocuk olabiliyorum? | Open Subtitles | لو أنا فعلا معتوه، كيف يمكن أن أكون الطفل الأذكى فى الصف الثالث؟ ؟ |
| Zaten ben de bazen çok aptal olabiliyorum. | Open Subtitles | ولكن مرة أخرى قد أكون غبية جدا أيضا,لذا.. |
| Tamamen kendim olabiliyorum. Bunun ne demek olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | يمكنني أن أكون نفسي كلياً ، ليس لديكِ فكرة كيف يكون هذا اللأمر |
| Cesur olabiliyorum. Ama ilk başta öyle olduğumu sanmıyordum. | Open Subtitles | حسناً، أستطيع أن أكون شجاعاً، كل ما في الأمر أني لا أفكر بذلك أولاً. |
| Ara sıra dangalağın teki olabiliyorum. | Open Subtitles | أدرك بأنّي أكون وضيعةً أحيانًا |
| Sizinle kilisede görüşmek isterdim ama aynı anda sadece bir kişiyle beraber olabiliyorum. | Open Subtitles | ..رغبت في مقابلتك في الكنيسة، ولكن ..كما تعلم انه لا يمكنني ان اكون مع اكثر من شخص في نفس الوقت |
| Bazen tam bir gerzek olabiliyorum ve bundan da nefret ediyorum. | Open Subtitles | يمكن أن أكون غبي وأنا أكره ذلك الشيء عن نفسي |
| Aslında şirketi Valerie yönetiyor, böylece sahada olabiliyorum. | Open Subtitles | وفاليري هي من تدير الشركة في الوقع لذا يمكن أن أكون غريبة |
| - Onun yanında kendim olabiliyorum. | Open Subtitles | وأشعر أنني يمكن أن أكون نفسي من حوله. |
| Bazen sabırsız olabiliyorum, efendim. | Open Subtitles | يمكن أن أكون نافد الصبر أحياناً، سيدي |
| İçime kapalı, dış dünyadan kopuk olabiliyorum. | Open Subtitles | يمكن أن أكون منعزلة و منقطعة الاتصال |
| Bazen biraz düşüncesiz olabiliyorum. | Open Subtitles | أحيانا يمكن أن أكون متهورة نوعاً ما |
| Bazen biraz fazla mükemmeliyetçi olabiliyorum. Peki bu yaz neler yaptın? | Open Subtitles | قد أكون منشدة قليلاً للكمال ماذا فعلت هذا الصيف؟ |
| Bebeklerini hep sır gibi saklar. Çok eleştirici olabiliyorum. | Open Subtitles | إنه يخفي أعماله مني قد أكون ناقدة له بعض الشيء |
| Bazen can sıkıcı olabiliyorum. | Open Subtitles | قد أكون شخصًا أُكرَه في البداية وأُحَب لاحقًا. |
| Bir tek senin yanında kendim olabiliyorum. | Open Subtitles | أنت الوحيدة التي يمكنني أن أكون على حقيقتي معها. |
| Mesele yanıldığını itiraf etmek olunca, inatçı adi herifin teki olabiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أكون الـشخص الـعنيد صلب المراس بكل ماتعنيه الكلمة من معنى عندمـا يُصبح عليّ أن أُقــر بأنني على خطـأ |
| Bazen nazik olabiliyorum, Jeannie. | Open Subtitles | حسناً، أستطيع أن أكون شخص لطيف لبعض الوقت، جيني |
| Ara sıra dangalağın teki olabiliyorum. | Open Subtitles | أدرك بأنّي أكون وضيعةً أحيانًا |
| "Biliyorum zorlayıcı biri olabiliyorum ama çalışmana minnetarım. | Open Subtitles | شكرا لك على الزهور "اعرف انه يمكنني ان اكون مزعجا ولكن عملك يتم تقديره. |
| Birlikte çok iyiydik. Sadece senin yanındayken kendim gibi olabiliyorum. | Open Subtitles | اعرف اننا جيدين معاً ، وانت الانسان الوحيد الذى استطيع ان اكون انا الحقيقية معه |
| NZT'nin etkisindeyken acayip sinir bozucu olabiliyorum. | Open Subtitles | بوسعي أن أغدو مزعجًا جدًا تحت تأثير العقار. |