| - Bunun olacağından emindim. - Bu lanet olası bir saçmalık. | Open Subtitles | ـ كنت أعلم أن هذا الهراء سيحدث ـ هذا هراء لعين |
| Bu sefer, elimizdeki senaryoda ne olacağından pek emin değiliz. | TED | لسنا متأكدين من ماذا سيحدث في هذه الحالة. |
| Çıktığımızda gerçekten neler olacağından daha harika. | Open Subtitles | اكثر شاعريه بكثير من الذي سيحدث عندما نتواعد حقاً |
| Az daha kahveni unutuyordum. İyi olacağından eminsin, değil mi? | Open Subtitles | هل انت متأكدة انك ستكونين بخير يا غالية ؟ |
| Odanda tek başına iyi olacağından emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكدة أنك ستكونين على ما يرام وأنت بمفردك فى الغرفة؟ |
| Ama bunun tam istediğimiz gibi olacağından emin değilim. | Open Subtitles | لكنّي غير متأكّد أنّ كان ذلك سيحدث بالطّريقة الّتي نريدها بالضبط |
| Bu kızlara bir şey olacağından korkuyorum. | Open Subtitles | حسناً فيك , لدي شعور قوي جداً انه سيحدث شيء لهؤلاء البنات |
| Beş dakika öncesine kadar bunların hiçbirinin olacağından haberimiz yoktu. | Open Subtitles | نحن لم نكن متأكدينَ أن أي من هذا سيحدث حتى خمس دقائقِ مضت. |
| Bu kızlara bir şey olacağından korkuyorum. | Open Subtitles | حسناً فيك , لدي شعور قوي جداً انه سيحدث شيء لهؤلاء البنات احتاج لبقائك معي , ارجوك |
| Bunun olacağından ya da asla olmayacağından emin olan tek kişi benim. | Open Subtitles | أستطيع أن أتأكد مِنْ أن ذلك سيحدث أو أتأكد مِنْ أن ذلك لن يحدث |
| Gelecekte neler olacağından asla emin olamayacağınız bir dünyadır. | Open Subtitles | إنه عالم حيث لا يمكنك أبدا التأكد من ما سيحدث. |
| Onu almak için geldiğinde neler olacağından konuşurduk. | Open Subtitles | كنّا نتحدّث عن ما الذي سيحدث أن أتيتِ لأخذه؟ |
| Bir şeyler olacağından korkuyorum. | Open Subtitles | ويخالجني شعور بالهلع حيال ثمّة شيئ مُروّع سيحدث. |
| Christina, iyi olacağından emin misin? | Open Subtitles | كريستينا، هل انتي متأكدة من انكِ ستكونين بخير؟ |
| Tüm gün evde iyi olacağından emin misin, tek başına? | Open Subtitles | هل اني متأكده انك ستكونين بخير في المنزل طوال النهار .. لوحدك ؟ |
| İnanılmaz bir anne olacağından hiçbir kuşkum yok. | Open Subtitles | وانا ليس لدي ذرة شك انك ستكونين اما رائعة |
| Senin en zeki başkan olacağından eminim. | Open Subtitles | حسنا، أنا متأكد أنّكِ ستكونين أذكى رئيسة. |
| Yabanmersininden pek anlamam ama çok seksi bir şef olacağından eminim. | Open Subtitles | لا أعرف أي شيء عن التوت البري لكن أعرف أنكِ ستكونين طباخة مثيرة |
| Uyandığımda burada olacağından emin olamıyorum. | Open Subtitles | أنا لست واثقاً بأنّكِ ستكونين هنا حينما استيقظ |
| İkinci bir aracın daha olacağından haberin var mıydı? | Open Subtitles | أكان لديكِ أي علم بأنه سيكون هناك سيارة أخرى؟ |
| Ona bir şey olacağından endişelenmiyor musun? | Open Subtitles | أنت لا تُقْلَقْ من حدوث شيء لة؟ |
| Bay Cochran, Bayan Lopez'in burada olacağından emin olun. | Open Subtitles | السيّد (كوكران) عليك أن تتحقق من وجود شاهدتُك. |