| Fakat her nasılsa bağımlı insanlar tedavi için beklemek zorunda veya bazen ihtiyaçları olduğunda tedavi olamıyorlar. | TED | ولكن ولسبب ما، فإن المصابين بالإدمان عليهم الإنتظار لتلقي العلاج وأحيانا لا يستطيعون تلقي العلاج حين الحاجة. |
| Neden benim başarımdan memnun olamıyorlar? | Open Subtitles | لماذا لا يستطيعون فقط أن يكونوا سعداء لأجل نجاحى؟ |
| Takım bile olamıyorlar. Allah aşkına nasıl Dünya Şampiyonu olacaklar? | Open Subtitles | لا يستطيعون ان يلعبوا كفريق كيف لهم ان يفوزوا ببطولة العالم؟ |
| Birbirlerini her şeyden çok sevseler de asla beraber olamıyorlar. | Open Subtitles | يحبان بعضهما أكثر من أي شيء ولكن لا يمكنهما أن يكونا لبعضهما |
| artık bana engel olamıyorlar. | Open Subtitles | لا يمكنهما ايقافي بعد الآن |
| Ajanlarımızdan beklediğimiz bağımsız düşüncelere sahip olamıyorlar. | Open Subtitles | لا يستطيعون أن يهيئوا لنا عميلاً ممتازاً |
| Sinirlerine hakim olamıyorlar. Nasıl gözleri döndü, gördün mü? | Open Subtitles | لا يستطيعون أن يتحكموا بأعصابهم هل رأيتها كيف إتسعت عيناها؟ |
| Organize olamıyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم لا يستطيعون التصرف معــا |
| Doktorlar uğraşıyor ama başarıIı olamıyorlar. | Open Subtitles | ... الأطباء يحاولون .. لكنهم لا يستطيعون عمل شئ |
| Yaşlılar sizin şekil değiştiren büyücü teorinizi destekliyor ama onlar bu konuda net olamıyorlar. | Open Subtitles | إنَّ "الشيوخ" يرجحون نظريتكم على أنه مشعوذ متحول الشكل لكنهم لا يستطيعون قراءة الموقف جيداً |
| Kendilerine hakim olamıyorlar, değil mi? | Open Subtitles | لا يستطيعون منع أنفسهم ، صحيح ؟ |
| Kendilerine hakim olamıyorlar. | Open Subtitles | لا يستطيعون مساعدة أنفسهم |
| Ne yazık ki Lily gibi acemiler beslenmeye geldiklerinde sessiz olamıyorlar. | Open Subtitles | من المؤسف أن بعض المبتدئين مثل (ليلي) هنا لا يستطيعون فعل ذلك عندما لا يأكلون بهدوء |
| Çocuk sahibi olamıyorlar. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً - لا يمكنهما الإنجاب - |