Beni daha çok ilgilendiren şu an doğru ilerlemekte olan şeyler. | Open Subtitles | ما هو أكثر أهمية لي، هو الأشياء التي تجري بشكل صحيح |
Yani bir fotoğrafı gerçekçi gösteren şeyler, bence hakkında hiç düşünmediğimiz şeyler, günlük hayatlarımızda etrafımızda olan şeyler. | TED | فما يجعل صورة تبدو واقعية هي الأشياء التي لا تخطر ببالنا الأشياء الموجودة حولنا في حياتنا اليومية |
Neden burada anlamsız olan şeyler hakkında konuşup duruyorsun? | Open Subtitles | لماذا توقفت عن الكلام عن الأشياء التى لا تهم هنا ؟ |
Hatta evde olan şeyler hakkında bile konuştular. | Open Subtitles | و يتحدثون عن أشياء حدثت بالمنزل |
Dinle annenle baban arasında olanlar her boşanmada olan şeyler. | Open Subtitles | اسمعي ما حدث بين والديك هو ما يحدث في كل طلاق |
Aslında oldukça temel şeyler -- devamlılık hakkında düşünmek, yedekler hakkında düşünmek aslında önemli olan şeyler hakkında düşünmek. | TED | انها في الواقع اشياء اساسية جدا التفكير في الاستمرارية,التفكير في النسخ الاحتياطية التفكير في الاشياء التي تهم حقا |
Hayatta en önemli olan şeyler hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | TED | أهم أشياء في الحياة، لا نعرف عنها شيئا. |
Hemen önümde olan şeyler. | Open Subtitles | وهذا يجري أمام ناظري |
Yani benim sorum şu, neden ihtiyacımız olan şeyler için sormuyoruz? | TED | فسؤالي هو، لم لا نطلب الأشياء التي نحتاجها؟ |
Sizin ve benim için çok az önemli olan şeyler onlar için hayati önem taşır bunlara çok sevinirler yada üzülürler. | Open Subtitles | قد يفتنون ببعض الأشياء.. التي قد لا تهمني أنا وأنت، ولكنها جوهرية بالنسبة لهم |
O gece şeytani veya kötü olarak nitelendirilen şeylerin sadece yalnız ve kaba olan şeyler olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | تلك الليلة ، إكتشفت ان أكثر الأشياء التي تعتقد انها شريّرة هي ببساطة تعاني الوحدة والنقص في الحياة الإجتماعية |
"Gerçekleşme ihtimali sayısal lotoyu kazanmandan daha çok olan şeyler!" | Open Subtitles | الأشياء التي فرصة حدوثها أكثر من ربحك لليانصيب |
Onaylama eğilimi sadece fikirlerimizi güçlendiren şeyleri duymamıza neden olur ve fikirlerimize daha yakın olan şeyler dikkatimizi çeken şeyler olduğu için duyma konusunda daha seçici oluruz. | Open Subtitles | الانحياز لما نعرفه يجعلنا قابليين لأن نسمع الأشياء التى تؤكد أرائنا فقط وكلما تمسكنا بارائنا كلما كنا أكثر انتقائية |
Değişmen için ihtiyacın olan şeyler çekirdek kodunun çok derinlerinde yandı. | Open Subtitles | الأشياء التى تحتاجين إلى تغييرها محروقة داخل رمز تكوينك بعمق شديد بحيث لا أحد بوسعه لمسهم |
Şu gökyüzünde olan şeyler. | Open Subtitles | أنها تلك الأشياء التى فى السماء |
Aramızda olan şeyler geri alınamaz. | Open Subtitles | أشياء حدثت بيننا لا يمكننا التراجع عنها |
Bunlar olan şeyler Zygella, gerçekler. | Open Subtitles | هذه أشياء حدثت يا "زيجيلا"، إنها حقائق |
Aşağıda olan şeyler hakkında seninle konuşamayacağımı bilmelisin. | Open Subtitles | الآن تعلم، لا أستطيع التحدث إليك عن ما يحدث في الاسفل |
Geçmişimizde olan şeyler derhal kayıtlara geçiyor. | Open Subtitles | ما يحدث في ماضينا لا ينسحب ببساطة إلى التاريخ. |
Ve açıkça söylersek, biliyorsunuz, insanlar değeri olan şeyler için para öderler, değil mi ? | TED | وبكل صراحة الناس مستعدون لدفع ثمن الاشياء التي لها قيمة ، أليس كذلك؟ |
Ve hatayatta bütün bu yüzen uçuşan şeyler bu sorudan geçer, ve bu şeylerde olan şeyler ilişkilenmeye başlar. | TED | وكل الاشياء التي نعتبرها حطام في الحياة تمر هذا السؤال ,وما حدث في هذه الاشياء بعينها اصبحوا مترابطين |
O zaman belki de hayatta hazdan daha fazla gerçek değeri olan şeyler olduğuna inanıyorsunuzdur. | TED | ربما حينها ستؤمن أن هنالك أشياء في الحياة، لها قيمة جوهرية أكبر من المتعة. |
Ama bu dünyada Devereaux için bile önemli olan şeyler vardır. | Open Subtitles | لكن كانت هناك أشياء في هذا العالم تهم بيتر ديفرو |
Hemen önümde olan şeyler. | Open Subtitles | وهذا يجري أمام ناظري |