| Çok heyecan verici saptamalar bunlar ama bizim başı dertte olan birini bulmamız gerek. | Open Subtitles | إنها فطنة تثير الإنتباه, و لكن يجب أن نجد شخصاً ما يعانى من مشاكل |
| Parlak siyah ve sağlam oyuncakları olan birini tanıyor musun? | Open Subtitles | أتعرف أي شخص لديه ألعاب كثيرة سوداء ولامعة ومستحيلة التدمير. |
| Kampüste çalışan, soruşturmaya dahil olma sebebi ve imkanı olan birini arıyorduk. | Open Subtitles | كنا نبحث عن شخص كان جزءا من الحرم وكان لديه الفرصة والدافع |
| Yani aslında havaalanı ile bağlantısı olan birini arıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، إذاً نحن نبحث عن شخص ذو صلة بالمطار |
| Yani sürekli tebeşirle işi olan birini arıyoruz. | Open Subtitles | لذا، نحن نَبْحثُ عن شخص ما الذي حول طباشيرِ دائماً. |
| Glee kulübüne bir müşterek idareci atıyorum sorumluluk ve mükemmellik deneyimi olan birini. | Open Subtitles | ساحضر شخصا اخر يشارك برئاسة نادي الغناء شخص ما لديه سجل حافل من المسؤولية والتميز 985 00: 40: |
| Ben de bir süredir cesareti olan birini göndermeni umuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت آمل أن ترسل لي أحد لديه بعض الجرأة |
| "Böyle tipi olan birini niye arıyorsun anlayamadım." | Open Subtitles | لا أعلم لماذا تبحثين عن شخص يملك تلك الكشرة. |
| Gerekli uzmanlığı olan birini bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن نجد شخصاً لديه الخبرة اللازمة |
| Seneye çıkacak sandalye kataloğunu beklersin ve halen yaşamakta olan birini bulursun. | Open Subtitles | عليك الإنتظار حتى السنة القادمة حتى يتم نشر كتالوج المقعد وتجد شخصاً ما زال على قيد الحياة |
| Biliyorsun, bazen, ne zaman zor zamanım olsa benden daha kötü olan birini buluyorum ve ona yardım ediyorum. | Open Subtitles | أتعلمين ، أحياناً ، عندّما اواجه وقتاً عصيباً، مايجعلني أن أتخطاه هو إيجاد شخصاً ما أسوء حالاً مني وأقوم بمساعدته |
| O koltuğa sana borçlu olan birini oturtmak istiyorsun, gelecek vaat eden birini değil. | Open Subtitles | تريد أن تضع شخصاً ما في مكانه شخصاً مديناً لك بخدمة |
| Güçleri olan birini yollarlar tabii. Beni ancak böyle yakalayabileceklerini sanıyorlar. | Open Subtitles | بالطبع أرسلوا شخص لديه قدرات، فهذا هو السبيل الوحيد برأيهم الذي يمكنهم من الأمساك بيّ |
| Büyük ailelere ve tek gelirli evlere odaklanmanızı istiyoruz, diğerlerine karşı mali sorumluluğu olan birini arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد التركيز على المواطنين اصحاب العائلات الكبيرة الاسر ذات الدخل الواحد اى شخص لديه التزامات مالية للاخرين |
| Yaşlı, belki de emekli olmuş, şiddet geçmişi olan birini arıyoruz. | Open Subtitles | قد نبحث عن شخص قديم ربما متقاعد شخص صاحب تاريخ عنف |
| Onunla bağlantısı olan birini araştırıyor musun, bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أعلم إذا ما كنت تبحث عن شخص ذو ارتباط بها |
| Gerçekten yardıma ihtiyacı olan birini ameliyat etmek istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردتُ العَمَل على شخص ما الذي إحتاجَ مساعدتَي حقاً. |
| Ben de senin görmen gereken, yüzünde dövmesi olan birini tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف شخص ما لديه وشم على وجهه عليكِ مقابلته. |
| Ben de bir süredir cesareti olan birini göndermeni umuyordum. | Open Subtitles | لك ما تريد لقد كنت آمل أن ترسل لي أحد لديه بعض الجرأة |
| Biraz ahlak anlayışı olan birini. | Open Subtitles | شخص يملك شعوراً باللباقة. |
| Eski moda analog telefonu olan birini bulmalıyız. | Open Subtitles | سنجد شخصاً لديه هاتف تناظريّ قديم. |
| Bende ruh var! Ruhu olan birini yok edemezsin! | Open Subtitles | انا عندي روح يا رجل لا يمكنك القضاء علي رجل لديه روح |
| Bak, esas sorun para ise, çok parası olan birini tanıyorum. | Open Subtitles | لو كان المال مشكلتك الوحيدة، أعرف رجلاً لديه الكثير منه |
| Daha uzun süredir burada olan birini, bulacağına eminim. | Open Subtitles | متأكّد أنّكِ ستجدين شخصاً كان يعمل هنا لفترة أطول ممّا عملتُ |
| Bende dedim ki, "Bir dakika, açık mavi kamyoneti olan birini tanıyorum." | Open Subtitles | وكنت أفكر، مهلاً، انتظر لحظة أنا أعرف أحداً ما يملك شاحنه لونها أزرق فاتح |
| Kendisine husumeti olan birini tanıyor musunuz? | Open Subtitles | هل يمكن أن تفكر في أي شخص يحمل له أي سوء الإرادة؟ |
| Mauser mı? - Mauser'ı olan birini tanıyor musunuz? | Open Subtitles | لماذا هل تعرفين أحداً يملك مثله ؟ |