| Bu senin. Sana olan borcuma karşılık bir avans olarak düşün. | Open Subtitles | انها لك، اعتبرها مُقدّم لما أنا مدين لك به |
| Memleketteki manitan olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبر كيتي فتاتك عند الرجوع للبيت فتاتك في البلدة |
| Yeterli güce sahip değilsin. Bunu bir eğitim olarak düşün ve yönü sabit tut! | Open Subtitles | لا تملك قوة الرجل , اعتبره تمريناً واستمر بالتجديف |
| Onları öyle düşünme. Katil olarak düşün. | Open Subtitles | لاتعتبري انهما مدمني مخدرات اعتبري انهما قتلة |
| Bu bir iyilik değil, bunu sadece bir dosttan bir hediye olarak düşün. | Open Subtitles | لَيسَ إحسان، فقط اعتبريها هدية لك مِنْ صديق |
| Bunu sadece tüm yardımlarına karşı bir teşekkür olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبرها محاولة شكر مني مقابل مساعدتك لنا |
| Bu taşınmayı bir macera olarak düşün, tıpkı kitaplarındaki gibi. | Open Subtitles | اعتبرها كمغامرة كإحدى المغامرات في أحد كتبك |
| Amerikan Hükümeti tarafından ayarlanmış devamlı bir tatil olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبرها عطلة دائمة إحتراما من الحكومة الأمريكية |
| Al, tazminat olarak düşün. Seninle işimiz bitti. | Open Subtitles | خذ، اعتبر هذا تعويض إنهاء الخدمة، قد انتهى عملنا |
| Bunu bir merdiven olarak düşün. Sen de bu merdivenin en altındasın. | Open Subtitles | اعتبر حالك سُلَّمًا، وإنك أسفل المتسلّقين |
| Bunu bir hayat dersi olarak düşün. Ücretsiz. | Open Subtitles | اعتبر ذلك درس العمر, بلا مقابل. |
| Tehlike için ödediğin sigorta parası olarak düşün, ayrıca beni aylardır içine soktuğun etik olmayan durumumdan bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | اعتبره اجر للخطر والوضع الغير الاخلاقي الذي وضعتني فيه خلال اشهر كثيره |
| Bir festival olarak düşün bunu. | Open Subtitles | أجل. بحقكَ، تظاهر بأنّنا في إحتفالية، اعتبره مثل صهريج غطسٍ قديمِ ذو رافعة. |
| Hayır, bedenini bir termometre olarak düşün. İşe yarar. | Open Subtitles | لا ,بل اعتبري جسمك بأكمله ترمومتر وستنجحين في ذلك |
| İşe girme avansı olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبريها مكافئة توقيع العقد لم أقل أني موافقة بعد |
| Bunu stratejik bir geri çekilme olarak düşün. | Open Subtitles | أعتبر هذا الأمر انسحاب تكتيكي يومان أو ثلاثة أيام |
| Peggy Haplin'in partisine katılmamı sağladığın için bir teşekkür olarak düşün. | Open Subtitles | إعتبر هذا رد للجميل لمساعدتي اقتحام حفلة "بيغي هابلن" الليلة |
| Bunu bir eğitim gezisi olarak düşün. | Open Subtitles | بجانب, أن الكلية سوف تقدم فقط أعتبرها كرحلة ميدانية |
| Bunu evrenin tanık koruma programı olarak düşün. | Open Subtitles | إعتبره برنامج حماية الشهود الخاص بالكون! |
| Pekala o zaman bunu çiftlikten kaçış bahanesi olarak düşün. | Open Subtitles | حسناً، إذاً إعتبرها حاجة ماسة للخروج من جو المزرعة |
| Komik. Ama gerçekten, bunu tatil ateşkesi olarak düşün. | Open Subtitles | هذا مُضحك , لا ولكن حقاً إعتبري أن اليوم هدنة |
| Bu iş için her şeyi yapabilirdin. Bunu bir avanta olarak düşün. | Open Subtitles | تفعلي المستحيل من أجل هذه الوظيفة، إعتبريها هدية |
| Dışardan kilitlendiği için asla ayrılamayacağın bir otel olarak düşün. | Open Subtitles | اعتبريه فندقاً لن تغادريه لأنه مغلق من الخارج |
| O zaman büyük kardeş olarak düşün ve.. | Open Subtitles | أعتبره مثل برنامج "الأخ الأكبر" |
| - Aptallık etme. Sen bir dahisin. Beni ilham kaynağın olarak düşün. | Open Subtitles | لا تكن سخيفاً، ستكون رائعاً إعتبرني مصدر إلهامك |