| Beni emekliye ayırmıyorsun! Ben bırakıyorum! Bunu istifam olarak kabul et! | Open Subtitles | لن ترعاني في المرعى بعد الآن انا استسلم، اعتبر هذه استقالتي |
| Bunu, senden şüphelenmemin özürü olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبر هذا اعتذار احمق لكونى شككت فيك يوماً |
| Bunları, amacımızdaki rolüne iyi niyet gösterisi olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبرها إيمائات نية طيبة تجاه دورك في قضيتنا |
| Burada 20 bin dolar var. Bunu sana hediyem olarak kabul et. | Open Subtitles | هذه 20 ألفًا اعتبرها كهديتى لك |
| Birbirimize bağrıştığımız için bunu bir zeytin dalı olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبره عرضا للسلام بعد كل هذا الصراخ الذي كنا نفعله |
| Haydi, al. Bir hediye olarak kabul et. İşine yarayacaktır. | Open Subtitles | هيا , خذها إعتبرها هدية , ستجلب لك الحظ |
| Bunu da, bir kompliman olarak kabul et. | Open Subtitles | بالرغم من أني سأعتبر الأمر إطراء حسناً، إعتبري هذا إطراء أيضاً |
| Bunu, senden şüphelenmemin özrü olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبر هذا اعتذار احمق لكونى شككت فيك يوماً |
| Diktatörler için standart ek ücret olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبر أن الأجور المعتادة ترتفع بالنسبة للديكتاتوريين |
| Bunu %10 ön imza avansi olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبر هذه اضافة تسجيل عشرة بالمئة مقدماً |
| Bunu iki hafta öncesinden bildirimim olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبر هذا الخطاب كتنبيه باستقالتي السابق بأسبوعين |
| Bunu ilk ve son uyarın olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبر هذا اول واخر تحذير لك. حاضر سيدي. |
| Lütfen bu sözlerimi kesin cevabım olarak kabul et. | Open Subtitles | أرجوك اعتبر هذا جوابي النهائي |
| Bunu hoş geldin hediyesi olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبرها هدية العودة للمنزل |
| Bunu mezuniyet hediyesi olarak kabul et, Roger. | Open Subtitles | اعتبرها جائزة التخرج ياروجر |
| Bir yabancıdan hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبرها لفتة جميلة من غريب |
| İş saygısının bir göstergesi olarak kabul et. | Open Subtitles | لو استطعت الوصول إليه ... اعتبره عربون احترام مهني. |
| Her ne ise, bizden sana bir hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | مهما كان، اعتبره هدّيتنا لك |
| Lütfen, düğün hediyem olarak kabul et. | Open Subtitles | من فضلك، إعتبرها هدية زفافي |
| Bunu bir övgü olarak kabul et. | Open Subtitles | إعتبرها نوعاً من المدح. |
| Ağabeyinin ilgisini benden ve işlerimden başka yere kaymasını isteyen düşünceli bir kilise üyesinden bir bağış olarak kabul et. | Open Subtitles | إعتبري أنه تبرعاً لأحد أبناء الأبرشية المهتمين لرؤية تركيز أخيك بعيداً عني وعن عملي |
| - Lütfen, anne. Gecikmiş bir doğum günü hediyesi olarak kabul et, anne. | Open Subtitles | إعتبريها هدية عيد ميلاد متأخرة أمي |
| Sadece bunu benden ve priya'dan küçük bir hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | " إقبلي هذا فقط ، هدية صغيرة مني ومن " بريا |
| Bunu ödemen olarak kabul et. Benim işime yaramaz. | Open Subtitles | أعتبر هذه اللعبه أجرك ليس لها فائده عندى |
| Bu partiyi ben veriyorum. Vaftiz oğlumu bu kadar iyi yetiştirmenin bir hediyesi olarak kabul et. | Open Subtitles | اعتبريها هدية بمناسبة اعتنائك الجيد بابني الروحي |