| Araştırmaya başlayınca da olay mahallinde olduğunuzu gösteren güvenlik kayıtlarına ulaştık. | Open Subtitles | بمُجرّد أن بدأنا البحث، وجدنا لقطات مُراقبة تضعك في مسرح الجريمة. |
| Ceset hırsızları, olay mahallinde sizin bir fotoğrafınızı bulduklarını söylediler. | Open Subtitles | حملة الجثث أخبروني انهم وجدوا صورة لك في مسرح الجريمة |
| Onu, olay mahallinde gören sensin. | Open Subtitles | أنتِ الوحيدة التي تستطيعين أن تعينيه في مسرح الجريمة. |
| olay mahallinde bir kadın bulunmuş. Kesinlikle "ilginç" sınıfına giriyor. | Open Subtitles | أنثى مشتبه بها وجدت بمسرح الجريمة هذا بالتأكيد يعد مثيرًا للاهتمام |
| olay mahallinde bu kadar heyecanlanan birini görmemiştim hiç. | Open Subtitles | لم أرَ شخصًا يبتهج هكذا حيال مسرح جريمة من قبل |
| Ayrıca olay mahallinde hiç kurşun parçası bulamadık. | Open Subtitles | ولم نجد أيضاً أي شظاياً الطلقات في موقع الجريمة. |
| Her iki olay mahallinde de değerli kayıp eşyalar yoktu. | Open Subtitles | لم تتواجد مفقودات قيمة في مسرحي الجريمتين |
| Sadece olay mahallinde bulunan somut kanıtlardan yola çıkarak bir ilişkiyi nasıl ispat edeceğimi buldum. | Open Subtitles | أرأيت، لقد فهمت كيف أحصل على دليل في مسألة ما باستخدام أدلة فيزيائية جمعت من مسرح الجريمة |
| Bir daha olay mahallinde böyle şaka yapma. | Open Subtitles | لا تعبثي بي هكذا مرة أخرى فى مسرح الجريمة |
| olay mahallinde bir düzineden fazla ceset bulundu. | Open Subtitles | أكثر من دزينة جثث عثر عليها في مسرح الجريمة |
| Harvey Dent. Adamlarınız delilleri karartmadan önce olay mahallinde 10 dakikaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | اريد عشر دقائق في مسرح الجريمة قبل أن يفسده رجالك |
| olay mahallinde onu gören görgü tanıkları var. | Open Subtitles | شهود عيان رأوه هناك في مسرح الجريمة لا. أنا أتحدث عن الحادثة الأولية |
| Ama kundaklama müfettişleri olay mahallinde çakmak gazı bulduklarını söylediler. | Open Subtitles | لكن فى تحقيقات الحريق أنهم عثروا على آثار لسائل قابل للاشتعال في مسرح الجريمة |
| Bakın, bu sözcükler olay mahallinde bırakılmış. | Open Subtitles | إسمع، هذه كلماتُك تُركت في مسرح الجريمة. |
| olay mahallinde dediklerime inanmadığını sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك لم تصدقي ما قلته في مسرح الجريمة |
| olay mahallinde olanlar hakkında konuşmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن نتحدث عما جرى بمسرح الجريمة. |
| olay mahallinde çok fazla kan vardı. | Open Subtitles | فقد كان هنالك دمٌ كثير بمسرح الجريمة. |
| olay mahallinde sizin bu broşürünüzü buldum. | Open Subtitles | هذا الكُتيب الدعائي لكم، وُجد في مسرح جريمة. |
| Saldırı raporunu gördüm olay mahallinde senin parmak izin bulunmuş. | Open Subtitles | رأيت تقرير الاعتداء وبصماتك كانت موجودة في موقع الجريمة |
| Roger'in DNA'sı her iki olay mahallinde bulunan sperm örnekleriyle uyuşuyor. | Open Subtitles | "يطابق حمض (روجر) النوويّ السائل المنويّ الموجود بكلا مسرحي الجريمتين" |
| Onu da götür. olay mahallinde nasıl çalışılırmış göster. | Open Subtitles | خذيه معك أريه كيف نتعامل مع مسرح الأحداث |
| Michael'ın Kurt'in arabasında bulunan kanı olay mahallinde Thomas Stewart ile birlikte olduğunu ortaya koyuyor. | Open Subtitles | دمّ مايكل في سيارةِ كورت يَضِعُه في مشهدِ الجريمةَ سويّة مع توماس ستيوارت. |
| - Ama birini olay mahallinde gördüm sandım. | Open Subtitles | لكنّي ظننت أنّي رأيت أحدهم قبلاً عند ساحة الجريمة. |
| olay mahallinde benimle flört mü ediyorsun, Komiser? | Open Subtitles | هل تُغازلينني في موقع جريمة حضرة المُفتشة؟ |
| Destek ekipleriyle birlikte olay mahallinde. | Open Subtitles | إنه في الموقع مع فريق الإستكشاف |