| -Dostum, üzgün olduğumu söyledim, sen de bunu yapmayacağını söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت أنني آسف وأنت قلت بأنك لن تقوم بذلك |
| Meşgul olduğumu söyledim, ama bu seni tatmin etmedi! | Open Subtitles | قلت أني مشغولة و لكن ذلك لم يكن كافيا بالنسبة لك |
| Tamam, bu benim hatam. Üzgün olduğumu söyledim zaten. | Open Subtitles | حسنا، إذن هو خطأي، قلت انني اسفة |
| Polis olduğumu ve yardımına muhtaç olduğumu söyledim. O kadar kötü değildi. | Open Subtitles | أخبرته أنني شرطي وأنني أحتاج إلى مساعدته |
| Üzgün olduğumu söyledim, öyleyim de ve bir daha asla böyle bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | قلت بأني آسفه وانا آسفه بالفعل ولن أفعل شيء كهذا مجدداً |
| Onlara 11 yaşında olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته بأنني في الحادية عشرة من عمري |
| Sana üzgün olduğumu söyledim.Bu tür şeyleri sınırlayan bir kanun yok mu? | Open Subtitles | قلت أنني آسف . أليس هناك عذر قانوني لشيء كهذا؟ |
| Aslında numaradan esnedim ve yorgun olduğumu söyledim. | Open Subtitles | في الحقيقة، قمت بالتمثيل أني أتثاءب و قلت أنني متعب |
| Sana hayran olduğumu söyledim, sen olmak istediğimi değil. | Open Subtitles | .قلت أنني معجب بك ولم أقل أنني أريد أن اصبح مثلك |
| Ben de tamamen senin gücünün altında ve orada olmaktan çok mutlu olduğumu söyledim. | Open Subtitles | قلت أني بالكامل تحت سيطرتك وأنا سعيد بهذا |
| Endüstriyel evlilik kurumuna karşı olduğumu söyledim biliyorum ama bunu yapmayı gerçekten istiyorum. | Open Subtitles | وأعرف أني لطالما قلت أني ضد الإنتفاع من الزواجات لكن هذا ماأريده |
| Ben de tamamen senin gücünün altında ve orada olmaktan çok mutlu olduğumu söyledim. | Open Subtitles | قلت أني بالكامل تحت سيطرتك وأنا سعيد بهذا |
| Üzgün olduğumu söyledim. Testler için gerekliydi. | Open Subtitles | قلت انني آسف كان هذا ضروريا للاختبارات |
| İyi olduğumu söyledim. Mendile falan ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لقد قلت انني بخير لست بحاجة لشئ |
| Bana çok sinirlenmişti çünkü ona, bu geziye katılamayacağımı, çünkü Kale'yi gezmekle çok meşgul olduğumu söyledim. | Open Subtitles | وغضب جداً لأننى أخبرته أنني لن أركب ذلك القارب لأننى كنت مشغولاً ببيوتي الرملية |
| Sana Katolik olduğumu söyledim, bağnaz olduğumu değil. | Open Subtitles | قلت بأني كاثوليكية و لست متعصبة |
| Aslında dün beni aradı. Ona meşgul olduğumu söyledim. | Open Subtitles | في الواقع، لقد اتصل بي أمس أخبرته بأنني مشغول |
| Sana iki yıldır temiz olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أني لم أدمن منذ عامين. |
| Onlara ishal olduğumu söyledim ve detayları konuşmak için buraya geldim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنني لديَّ إسهال لذا أستطيع العودة هنا وأخترع بعض التفاصيل |
| Tabii ilk başta almak istemedi, ama kavga etmek için hazır olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لم يأخذ الأمر ببساطة و لكنني قلت له أنني مستعد للشجار |
| Bak, üzgün olduğumu söyledim budala. Yeter artık. | Open Subtitles | لقد قلتُ إنني آسف، أيّها الحقير، أنس الأمر. |
| Üzgün olduğumu söyledim. Başka ne yapmamı istiyorsun? | Open Subtitles | قلت إنني آسفه مالذي تريد فعله؟ |
| Ben tam olarak kız kardeşini görebilmek için tek umudunun ben olduğumu söyledim. | Open Subtitles | في الواقع لقد قلت بأنني الفرصة الوحيد لك كي ترى أختك |
| Ben de onlara New York Bilim Kurgu Fan Kulübü'ne üye olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأنني كنت عضواً في نادي مشجعي أفلام الخيال العلمي |
| Daha önceki hayatımda ay ışığı olduğumu söyledim ona. | Open Subtitles | أخبرتها أنني أفضل الحصول على ضوء القمر بدلا من الحياة التي عشتها من قبل. |
| Hayır, ona psikiyatr olduğumu söyledim. Yalan söyleyemem. | Open Subtitles | حسنا، لا،لقد أخبرتها أني طبيب نفساني أنا لا أستطيع الكذب،يا روي |