| Sadece sana teşekkür etmek istemiştim, sınırları aştım ve bu yüzden beni kovdurabilirdin, ve sadece memnun olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أشكرك. لقد تعديت حدودي و كان يمكنك أن تتركيهم يفصلونني. و أردت أن أقول أنني أقدِر لكِ هذا. |
| Merhaba. Biraz gecikeceğimi ama yolda olduğumu söylemek için aradım. | Open Subtitles | مرحباً , أردت القول أنني سأتأخر قليلاً لكنني على الطريق |
| Yalnızca, bu konunun artık kapanmış olmasından dolayı rahatlamış ve minnettar olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول أني مرتاح وممتنّ أنّ تلك القضيّة يمكن أن ترقد بسلام أخيراً |
| Ama sizinle birlikte çılgınlık yapacağım için çok heyecanlı olduğumu söylemek isterim. | Open Subtitles | لكن فقط اردت ان اقول انني سعيدة جدا ان احتفل معكن جميعا |
| Hepiniz burada olduğunuz için çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد القول بأنني سعيده جدا بأنكم جميعا هنا. |
| Şu anda senden daha iyi olduğumu söylemek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا كي أخبرك بأني أفضل منك في الوقت الحالي |
| Öncelikle, baban için ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | في البداية، أود أن أقول أنني آسف للغاية بشأن والدك. |
| Bugün, psikiyatri yanlısı fakat baskı karşıtı olduğumu söylemek isterim. | TED | و أود أن أقول أنني اليوم أوافق الطب النفسي و لكنني ضد الإكراه |
| Sadece bir hikâyê peşinde olduğumu söylemek istedim ve bana güvenebilirsin. | Open Subtitles | .. أنا فقط أقول .. أنني أعمل على قصة وأنه يمكنك الوثوق بي |
| Merhaba. Biraz gecikeceğimi ama yolda olduğumu söylemek için aradım. | Open Subtitles | مرحباً , أردت القول أنني سأتأخر قليلاً لكنني على الطريق |
| Matt, sadece zamanlama konusunda üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أردت القول أنني حقاً آسفه على التوقيت |
| Ne kadar korkunç bir ilk izlenim oluşturduğumun farkında olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول أني أعلم أني أبديت إنطباع مروّع. |
| O öpücük sorun olduysa üzgün olduğumu söylemek istemiştim. | Open Subtitles | لذا، أردت فقط أن أقول أني آسفه إذا فزعتك بالخارج بشأن القبلة . |
| Ve şimdi jürideki... herkesten memnun olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | وانني اريد ان اقول الان انني راضي عن كل شخصا من المحلفين |
| Tek yapabileceğim, üzgün olduğumu söylemek ve beni affetmen için dua etmek. | Open Subtitles | كل ما اقدر ان اقول .. انني اسف مرة اخرى وفقط اصلّي كي تستطيعين ان تغفري لي |
| Bak,aramız harika değil, ama yardımına minnettar olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | الأمور لم تكن جيدة بيننا، لكني أردت القول بأنني أقدر مساعدتك |
| Gitmeden önce, olanlar için gerçekten üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | قبل أن تذهب أردت أن أخبرك بأني بغاية الأسف لما حدث |
| Çok heyecanlı olduğumu söylemek istiyorum. Yollardayız. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول أنى متحمس جداً لوجودنا على الطريق |
| Olanlar için üzgün olduğumu söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | أردت أن أقول أنّي آسف لوقوع كل هذا. |
| Yanında olduğumu söylemek için buradayım. | Open Subtitles | لكني هنا لأخبرك أني هنا من أجلك. |
| Bölgeleri konusunda biraz endişeli olduğumu söylemek zorundayım... | Open Subtitles | ..يجب علي القول أنا قلقة قليلا حول تقسيم |
| Dinle, sadece çok üzgün olduğumu söylemek istedim. Sorunum ne anlamıyorum. | Open Subtitles | انصتي، أردتُ القول بأني آسف لا أعلمُ ما خطبي. |
| Bizim için yaptıklarına minnettar olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ،أنا فقط أردت القول كم نقدر كل ما فعلتيه من أجلنا. |
| Dinle Dean, bu noktaya nasıl geldiğimizi bilmiyorum, ama üzgün olduğumu söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | لا أعرف كيف وصلنا الى هذه المرحلة ولكنني اريد ان أقول أنا آسفة |
| Dinle Johnny. Üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | إسمع (جوني) أريد أن أخبركَ كم أني آسف |