| Haydi ama! Neler olduğunu bilmeye hakkımız var! | Open Subtitles | . أنت ، هلمُ نحن لنا الحق في معرفة ما يحدث |
| Hepimiz burada yaşıyoruz. Neler olduğunu bilmeye hakkımız var. | Open Subtitles | كلنا نعيش معاً و لدينا الحق في معرفة ما يجري |
| Ona neler olduğunu bilmeye hakkımız olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | جورج محاسب لويزفيل وأعتقد أنه لدينا الحق في معرفة ماذا حدث له |
| Onu hastaneye yatırmak için teşhisin ne olduğunu bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | ولدي الحق في معرفة سبب وضعها في المستشفى ؟ |
| Ve onun türümün en kötüsü olduğunu bilmeye hakkınız var. | Open Subtitles | ولديك كل الحق في معرفة أنه هو أسوأ من نوع بي. |
| Ama Maria nın onun hayatta olduğunu bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | لكن لدى (ماريا) الحق في معرفة أنّه على قيد الحياة |
| Asıl plânımızın ne olduğunu bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | له الحق في معرفة خطتنا الحقيقية. |
| Yolcu olarak, neler olduğunu bilmeye hakkım yok mu? | Open Subtitles | كمسافرة, لدى الحق في معرفة ما يحدث؟ |
| Buradan baktığımda,Hala insanların gelecekteki kongre üyesi ile asistanının arasında neler olduğunu bilmeye hakkı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ومن منظوري الشخصي، ما زلت أعتقد أن للناس الحق في معرفة الحقيقة حول مساعد المدعي العام الخاص بهم وعضو الكونجريس المستقبلي. |
| Arkadaşlarının kim olduğunu bilmeye hakkım var! | Open Subtitles | لديّ الحق في معرفة مَن هم أصدقائك! |
| Bekleyin, Artie'nin nerede olduğunu bilmeye hakkımız... | Open Subtitles | انتظر ,لدينا الحق في معرفة اين ارتي -- |
| O zaman hakim olan ortağının Ike Evans olduğunu bilmeye hakkı olur ve bir oteli, benden iyi kimse idare edemez. | Open Subtitles | ولديها الحق في معرفة بـأن (آيك إيفنز) هو شريكها المسيطر وأن لاأحد بإماكنه إدارة الفندق مثله |
| Ne olduğunu bilmeye hakkımız var. | Open Subtitles | لدينا الحق في معرفة ماذا يحصل |