| Bu dünyada kim hep biriyle birlikte olduğunu iddia edebilir? | Open Subtitles | من يستطيع بهذا العالم أن يدعي أنه كان بجانب كائن آخر من قبل |
| 911'e süper kahraman olduğunu iddia eden birinden gelen arama... | Open Subtitles | بعد اتّصال بالشّرطة من شخص يدّعي أنّه بطل خارق... |
| Ay'a inişin aldatmaca olduğunu iddia eden binlerce e-posta aldık! | Open Subtitles | تلقينا آلاف الإيميلات تدعي أن الهبوط على القمر كان ملفقاً |
| Rezalet haldeydi çünkü ablam olduğunu iddia eden kahpe karı evdeki görevlerini yerine getirmiyor. | Open Subtitles | الذي كان فوضوي بسبب تلك الفتاة التي تدعي بأنها أختي الكبرى التي قامت بمقاطعة واجباتها المنزلية |
| Bunun, halüsinasyonunda... yediği keçinin kanı olduğunu iddia edecektir. | Open Subtitles | . الدم كان يغطي وجهه عندما خرج من المستوعب, سوف يدعي بأنه. كان دم الماعز من الماعز الذي كان يأكله في هلوسته. |
| Oswald ya da Oswald olduğunu iddia eden biri... | Open Subtitles | إذا تواجد أوزوالد أو شخص يدعي أنه أوزوالد |
| Şöyle söyleyeyim, ben inanmıyorum ki bu odadaki herhangi bir kimse kendisinin "normal" olduğunu iddia edebilsin. | Open Subtitles | والآن دعوني أقول أنني لا أصدف أنه هناك أي شخص في هذه الغرفة يستطيع أن يدعي أنه |
| Müvekkilim annenin başka bir adam ile ilişkisi olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | موكلي يدعي أنه تكلم معك عن علاقة غير شرعية بين والدتك ورجل آخر؟ |
| Phillip ayrıca Peter Bishop olduğunu iddia eden adamdan da söz etti. | Open Subtitles | سُررتُ بلقائك. كما أخبرني (فيليب) عن الرجل الذي يدّعي أنّه (بيتر بيشوب). |
| Beni asıl şaşırtan şey ölüm döşeğinde olduğunu iddia eden bir adam neden babasına bir merhaba demez? | Open Subtitles | ما يفاجئني هو لماذا الرجل الذي يدّعي أنّه على شفير الموت... لا يستطيع أن يقدّم نفسه لإلقاء التحيّة على والده. |
| Bu sanal varlıkların, gerçek gibi görülen küstahlık hatta dine hakaret olduğunu iddia ettiler. | Open Subtitles | أن تدعي أن الأشياء التخيلية حقيقية كان ذلك يجعلك تبدو وقحاً أو حتى كافراً |
| Hatta şüpheliniz olduğunu iddia eden genç bir kadın var. | Open Subtitles | لدي إمرأة تدعي بأنها المشتبه به |
| Bu emekli ordu doktoru, General Jonah Doyle beş sene önceki ilk testin parçası olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | هذا الطبيب العسكري المتقاعد الجنرال يونس دويل يدعي بأنه كان جزاء من الاختبار الاول قبل 5 سنوات |
| Yarışın ortasında soygun yapıp yarışı tamamlıyorsun ama bütün süre zarfında yarışta olduğunu iddia ediyorsun. | Open Subtitles | فما زلت لن تنهي السباق لكنك تدّعي أنّك ما زالت بهذا السباق طوال الوقت. كم هذا مثاليّ |
| Şimdi de siz kalkmış sizinle ilişkisi olduğunu iddia ediyorsunuz öyle mi? | Open Subtitles | ومع ذلك فأنت تدعي أنها كانت على علاقة غير شرعية بك؟ |
| Dünya üzerinde cennetten gelme bir varlık gibi dolaşır ve Tanrı olduğunu iddia eder. | Open Subtitles | ظهر على الأرض, ككائن سماوي مشع و أدعى أنه الرب |
| Önemli bir kardeşimiz lakin topraklarımın bir kısmı üzerinde yasal hakkı olduğunu iddia edip duruyor. | Open Subtitles | إنه رفيقُ هام، ولكنه يستمر في الإدعاء أن له حقوقاً شرعية .على بعضٍ من أراضي |
| Eskiden polis olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | الغبي سيلعب دور الشرطي, فقد إدعى أنه قد كان كذلك |
| Dünyanın en büyük olduğunu iddia ettikleri pizzayı nerde yiyebilirim? | Open Subtitles | أين يمكنني أن اكل البيتزا التي يدعون أنها الأضخم في العالم ؟ |
| Kendisi yaşadığımız evrenin matematiksel olarak çok zarif olduğunu iddia ediyor. | TED | يدعي أن الكون الذي نعيش فيه راقي رياضيًا جدًا. |
| Uzaktan akraba olduğunu iddia eden bir yabancı geldiğinde sorgulama güdüsünün olması beklenir. | Open Subtitles | غريب يأتي مدعياً أنه قريب من بعيد الشك حول دوافعه أمر متوقع |
| Kruşçev, silahın kullanılmaya ve bir savaş uçağından bırakılmaya hazır olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | ويزعم "خروتشوف" أن السلاح جاهز للاستخدام الفوري ويمكن حمله وإلقاؤه من قاذفة جوية. |
| Tanıklar suçlunun Güneyli Aryanlar'ın başı olduğunu iddia etmiş. | Open Subtitles | الشهود يدعون أن الرجل المسؤول هو رئيس جماعة الآريين الجنوبيين |