| Çocuklarını koruyan bir anne olduğunuzda, tek umursadığımız şey bu oluyor. | Open Subtitles | , عندما تكون أم , وتحمى أولادك فذلك كل ما يهم |
| Ama orada, yörüngede olduğunuzda, her yöne doğru 2000 kilometreye kadar görebiliyorsunuz. | Open Subtitles | لكن عندما تكون بالأعلى ويمكنك رؤية 1200 ميل بكل اتجاه دعني أخبرك |
| Bu kadar meşgul olduğunuzda sanki... zaman sizden kaçıyor gibi. | Open Subtitles | عندما تكون مشغول لتلك الدرجة، تشعر وكأن الوقت ينفذ منك |
| Size, gerçekten kraliçe olduğunuzda, herkesçe olduğu gibi, şahsımca da itaat edilecektir. | Open Subtitles | عندما تكونين ملكة حقيقية, سوف تتم طاعتك, بنفسى , ومن الحميع. |
| Siz yanımda olduğunuzda başıma hep acayip şeyler geliyor. | Open Subtitles | أغرب الأشياء لا تحدث إلا عندما تكونون بالجوار |
| Hazır olduğunuzda Günther e haber verin, o size ikametgahınızı gösterecek . | Open Subtitles | والآن, عندما تكوني مستعدة, اخبري جانثر وهو سيقوم بإرشادكِ إلى محل إقامتكِ |
| Bu tür şeyleri gözden uzakta tutabilirsiniz, ve kendi takviminize göre, kendi zamanınızda rahatsız edilirsiniz, ne zaman müsaitseniz, yeniden başlamak için hazır olduğunuzda. | TED | يمكنك وضع هذه الأشياء بعيدا وبذلك يمكن مقاطعتك بتخطيتك , في الوقت الخاص بك عندما تكون متاحا , وعندما تكون مستعدا للذهاب مرة أخرى. |
| Çünkü pozitif olduğunuzda sisteminizde salgılanan dopaminin iki işlevi var. Bu sizi daha mutlu etmekle kalmıyor, | TED | لأن مادة دوبامين,والتي تسري في جسمك عندما تكون موجبا لها وظيفتان ليس فقط أن تجعلك أكثر سعادة |
| Farklı olduğunuzda, aidiyet konusunda çalışmanız gerekiyor. | TED | عندما تكون مختلفاً ، عليك التركيز على شعور الإنتماء |
| Pankreas kanseri olduğunuzda görülen 8000 farklı proteini listeleyen bir makale buldum. | TED | وقد وجدت مقالة تسرد بيانات أكثر من 8000 نوع من البروتينات التي توجد عندما تكون مصاباً بسرطان البنكرياس. |
| Kaleci olduğunuzda tüm gözler üzerinizdedir, bu da baskıyı getirir. | TED | عندما تكون حارس مرمى، تكون كل العيون عليك، ومع هذا يأتي الضغط. |
| Curitiba'da olduğunuzda gelebilir ve bir kahvemi içebilirsiniz. | TED | يمكنك الدخول عندما تكون في كوريتيبا وتناول القهوة هناك. |
| Onlara sadece güvende olduğunuzu söyleyin ve hazır olduğunuzda gidin. | TED | فقط أخبرهم بأنك في مأمن، وأنه لا بأس في ذهابك عندما تكون مستعدا. |
| Ve genç olduğunuzda asıl sorun -- tüm buradaki öğrenciler için -- kafanız kolayca gerçekten kocaman olur. | TED | و المشكلة عندما تكون أصغر في السن لكن الطلبة المتواجدين أنه من السهل أن تغتر بنفسك |
| - Size yük olduğum için özür dilerim. Partinin keyfini çıkarın ve hazır olduğunuzda bana haber verin. | Open Subtitles | تمتعي بالحفلة الان واخبريني عندما تكونين جاهزة للذهاب |
| Aceleci olduğunuzda, işaretler hakkında seçici olamazsınız. | Open Subtitles | عندما تكونين بعجلة ، لا يمكنك أن تكونيصعبةالإرضاءبشأنالإشارات. |
| Büyükler gibi konuşmaya hazır olduğunuzda kapıyı çalın. | Open Subtitles | أطرق الباب مرتين , عندما تكونون مستعدين للحديث مثل الراشدين , حسناً ماذا |
| Şatoya giden teleferiğe binmeye hazır olduğunuzda... | Open Subtitles | ربما عندما تكوني جاهزة لركوب التليفريك الي القلعة |
| Hazır olduğunuzda eşyalarınızı yemekhaneye bırakın. | Open Subtitles | عندما تكونوا جاهزين اذهبوا إلى قاعة الطعام |
| Hazır olduğunuzda, sizi kargo bölümüne alacağım ve her şeyi halledeceğiz. | Open Subtitles | حينما تكون مستعد، سأخذك إلى المخزن وننجز كل شيئ لهذه الليلة |
| Hazır olduğunuzda değer biçtiğiniz nesneyi değiş tokuş edebilirsiniz. | Open Subtitles | عندما تكونان مستعدان يمكنكما تبادل تثمين ما تعرضانه |
| Erkeklerden başka birşey konuşmaya hazır olduğunuzda beni arayın. | Open Subtitles | -اعطوني اتصالا عندما تكونو مستعدين للحديث عن شيئا اخر غير الرجال .. |
| Birisiyle çok yakın olduğunuzda içinizde bir tür altıncı his oluşuyor. | Open Subtitles | عندما تصبح مقرب من شخص ما أنت تطور نوع من الحاسة السادسة |
| Hazır olduğunuzda elele tutuşun. | Open Subtitles | .عندما تكونا مستعدين ، ضموا أيديكم معاً |
| Sahneye çıkıp da piyesin en kötü perileri olduğunuzda komik olacak. | Open Subtitles | هو سَيصْبَحُ مضحكَ عندما أنت فوق هناك وأنت أسوأ الجنّياتِ المسرحيّةِ. |
| Ben Marie, ve siz hazır olduğunuzda o da hazır olacak. | Open Subtitles | هو ماري، وهي مستعدّ عندما تجهزون. |
| Taşları yerinden oynatmaya hazır olduğunuzda... Freddy'i görmeye gidin. | Open Subtitles | حالما تكونوا مستعدين لموسيقى الروك , نذهب إلى فريدي |
| Hazır olduğunuzda başlayabilirsiniz Dr. Reid. | Open Subtitles | مستعدين للبدء حين تكونى مستعده,دكتور ريد. |
| - Hazır olduğunuzda sizinle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يرغب في رؤيتك حينما تكونين جاهزة حسنا |