| Duygularınızı anlıyorum. Sabırlı olmak çok zor. | Open Subtitles | ،أنا متفهّم شعورك من الصعب أن تكون صبورًا |
| Bu kadar çok sır saklarken birisiyle birlikte olmak çok zor olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه من الصعب أن تكون برفقة شخص يجب أن تخفي عليه الكثير من الألغاز |
| İşin doğrusu herkesten havalı olmak çok zor geldi. | Open Subtitles | الحقيقة هي، من الصعب أن تكون أروع من الأخرين |
| Eline her neşter aldığında donakalırken cerrah olmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب جداً أن تكون جراحاً عندما تتجمد في كل مرة شخص ما يمد لك المشرط |
| Hem Kraliçe hem de anne olmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن تكوني ملكة وأم في نفس الوقت. |
| İnsanları gerçekte oldukları gibi görebilen tek insan olmak çok zor olmalı. | Open Subtitles | اكيد انة من الصعب ان تكون الوحيد الذي ترى الاشخاص على حقيقة التي يكونون عليها. |
| Yalnız olmak çok zor. | Open Subtitles | إنه أمر صعب للغاية أن تكون بمفردك |
| Benim için önemlisin, kesinlikle. Bu kadar fazla veren ve az ihtiyacı olan birinin etrafında olmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن يكون شخص من يعطي كثيراً ويحتاج قليلاً |
| Ben, ama dikkatli olmak çok zor. | Open Subtitles | ـ نعم. لكن من الصعب أن تكون حذرًا. |
| Evet. Bir aile olmak çok zor. | Open Subtitles | أجل، من الصعب أن تكون لديك عائلة |
| Başka birinin evinde misafir olmak çok zor olmalı. | Open Subtitles | من الصعب أن تكون ضيفه في منزل أخرين. |
| Erkek olmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن تكون رجلاً. |
| Doğal olmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن تكون متأنّقاً |
| Bekar bir ebeveyn olmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن تكون أبّا وحيد |
| Baba olmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن تكون الأب. |
| - Yalnız olmak çok zor. | Open Subtitles | ! من الصعب جداً أن تكون وحيداً، كما تعرف |
| Yalnız olmak çok zor. | Open Subtitles | إنه من الصعب أن تكوني وحـدكِ |
| Tanrı'ya hizmet eden bir erkek olmak çok zor. | Open Subtitles | انه من الصعب ان تكون رجلاً في خدمة الرب |
| Farklı olmak çok zor. | Open Subtitles | من الصعب أن يكون مختلفا |