| Görevim seni korumak olduğu için, bazen acımasız olmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، أحياناً يجب أن أكون وضيعة لأن وظيفتي هي حمايتكِ |
| Hayır, hayır. Eve gelme ihtimaline karşın benim orada olmam gerekiyor. | Open Subtitles | لا، لا، يجب أن أكون هناك في حالة لو عادت للمنزل |
| Hayır, hayır. Eve gelme ihtimaline karşın benim orada olmam gerekiyor. | Open Subtitles | لا، لا، يجب أن أكون هناك في حالة لو عادت للمنزل |
| Bakın, bayan, benim 4. sınıfta olmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنصتي يا سيدتي، يفترض أن أكون في الصف الرابع. |
| Elbette bunun anlamı, bu eserleri yaratırken çok dikkatli olmam gerekiyor. | TED | اذاً، ذلك يعني بكل تأكيد، أنه يتوجب علي أن أكون حذرة عند صنع هذه القطع. |
| Nerde evlendiğini biliyor musunuz? Orda olmam gerekiyor. | Open Subtitles | هل تعرف أين سيتزوج،لأنه من المفترض أن أكون هناك |
| Onbir saat sonra duruşma için Washington. D.C.'de olmam gerekiyor... ve elde edeceğim sonuç muhtemelen hayatımın en büyük kararlarından biri olacak. | Open Subtitles | يجب أن أكون في واشنطن في الساعة11 للجلسة التي تتعلق بمهنتي |
| Neyse, boş ver. Sen disiplin altına alamıyorsun diye benim öcü olmam gerekiyor. | Open Subtitles | فقط لأنك لا تستطيعين تربيتها يجب أن أكون الغول |
| Demek Seçmen Şapka haklıymış. Slytherin'de olmam gerekiyor. | Open Subtitles | إذن كانت قبعة الأنتقاء محقة كان يجب أن أكون فى سليزرين |
| 15 dakikaya kadar orada olmam gerekiyor. Başkan'la buluşmam var. | Open Subtitles | يجب أن أكون هناك بعد 15 دقيقة، لأقابل الرئيس |
| Peki, işin başındasınız, ama o brifingde benim de olmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا ، لك القيادة لكنى يجب أن أكون ضمن الإجتماع |
| Seni dinleyen, ağladığında elini tutan ve asla ağlamayan kahraman koca olmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أكون الزوج البطل الذي يستمع و يعانقك عندما تبكين و لا يبكي أبداً |
| - Ve şimdi mutlu mu olmam gerekiyor, küçük bir orta yaş korku halleri? | Open Subtitles | و هل يفترض أن أكون سعيداً الآن؟ بنزوة منتصف العمر |
| Annem, efendim. O çok hasta. Sanırım bu aralar yanında olmam gerekiyor. | Open Subtitles | بسبب أمي سيدي ، إنها مريضة جداً وأعتقد أنه يجب علي أن أكون بجانبها |
| Böyle olmam gerekiyor. Ben bir kadınım. | Open Subtitles | أنا من المفترض أن أكون بهذه الطريقة أنا إمرأة |
| Ama apandisit olmuş. Aynı anda iki farklı yerde olmam gerekiyor. | Open Subtitles | لكنها مصابة بالتهاب الزائدة الدودية لذا علي التواجد بمكانين في آن واحد |
| Bazen kokteyl barmeni, bazen öğretmen olmam gerekiyor. | Open Subtitles | أحياناً أحتاج أن أكون التي تخلط الكوكتيل أحياناً أحتاج أن أكون معلمه |
| Dünyadaki en güçlü kişi olmam gerekiyor ve ben... | Open Subtitles | من المفترض ان اكون اقوى رجلٍ في العالم وأنا... ـ |
| Kuyrukluyıldız gelmeden, 4 elementtede usta olmam gerekiyor. | Open Subtitles | المفروض أني سأتقن الأربعة عناصر قبل هبوط المذنب |
| Oksijen alıyor olmam gerekiyor, seni akıllı. | Open Subtitles | يفترض بي أن أكون على الأكسجين .. أيها الدمية |
| Kaçmalıyım Amca, benim hatunun evinde olmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان اذهب سريعا انا يجب ان اكون فى كهف امرأتى الان |
| Yapamam, başka yerde olmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، لا أستطيع، عليّ التواجد في مكان ما |
| Hastanede olmam gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج أن اكون في المشفى |
| Yaklaşık 16 saat içinde yılın babası olmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أعمل على أن أكون أفضل أب بالسنة في خلال 16 ساعة |
| 20 dakikaya kadar evde olmam gerekiyor. | Open Subtitles | ، أنا يَجِبُ أَنْ أكُونَ في البيت في خلال 20 دقيقةِ. |
| Her zaman uyanık ve alarm halinde olmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب علي أن أكون قادراً على الاستيقاظ في أي وقت ويجب أن أكون على أهبة الاستعداد |