| 40 yaşındayım. Böyle olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ,أنا في الأربعين من عمري لا يفترض أن يكون الوضع هكذا |
| Ama onlardan başka bu toplantıları bilen kimsenin olmaması gerekiyor... | Open Subtitles | ...لكن، لا يفترض أن يكون هناك من يعلم بأمر الاجتماعات |
| 7 OECD ülkesi var. Bu bir sorun, çünkü bu şekilde olmaması gerekiyor. | TED | هذه مشكلة، لأنه لا يجب أن يكون الأمر بهذه الطريقة. |
| Burada olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | لا ينبغي أن يكون هنا يوجد شيئًا ليس صابئًا |
| 7'lik bir akım seviyesi var, ama şeyde olmaması gerekiyor... | Open Subtitles | هناك مستوى حالى من 7 ليس من المفترض أن يكون |
| Bulanık olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ليس من المفترض ان تكون كالغيمة. |
| Komik olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | هو لَمْ يُفتَرضْ ان يَكُونَ مضحكَ. |
| Hayır, eski günlerdeki gibi olmaması gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | لا, ليس من المفترض أن تكون مثل الايام الخوالي, فهمت؟ |
| Mümkün olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | من غير المعقول هذا . |
| Kolay olmaması gerekiyor yoksa e-postayla MP3 atardım. | Open Subtitles | لا يفترض أن يكون سهلاً ، و إلا لكنت أرسلت إليك ملفاً صوتياً إلكترونياً |
| Hayır, adamım, onun burda olmaması gerekiyor. Benimde. | Open Subtitles | لا يارجل لا يفترض أن يكون هنا ولا أنا |
| Burada olmaması gerekiyor | Open Subtitles | لا يفترض أن يكون هنا |
| Burada olmaması gerekiyor | Open Subtitles | لا يفترض أن يكون هنا |
| Aslında bir taraf olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | -في الحقيقة لا يفترض أن يكون هناك جوانب . |
| Çünkü bu "Cold Case". Komik olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ،(إنه (كولد كايس لا يفترض أن يكون طريف |
| Aslında favorilerimizin olmaması gerekiyor ama... bu, çok popüler. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون لدينا مفضلين لكن هذا شعبي للغاية |
| Fakat bu oylamanın, politika hakkında olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | لكن هذا التصويت لا يجب أن يكون عن السياسة ...طبقاً للدستور, أنتم تحكمون علىّ |
| Açıkçası sıradan bir hapishanede olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون بداخل السجن عادي |
| Politik amaçlı bir dava ve FBI'ın davada taraf olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | إنها : إدعاءات نابعة عن دوافع سياسية ومكتب التحقيقات الفدرالية لا ينبغي أن يكون طرفاً في هذه القضية أو يميل إلى طرفٍ على حساب الآخر |
| Bunun orada olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | وهذا لا ينبغي أن يكون هناك. |
| Bak, kullanım kılavuzunda yazana göre bu işlemin acı verici olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | إسمعي طبقاً للدليل ليس من المفترض أن يكون هذا مؤلماً |
| Artık böyle yangınlarımızın olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ليس من المفترض أن يكون لدينا مثل هذه الخطط بعد الآن |
| Bulanık olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ليس من المفترض ان تكون كالغيمة. |
| Orada olmaması gerekiyor, Bill. | Open Subtitles | ليس من المفترض ان تكون هناك بيل |
| Böyle olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | ذلك لَمْ يُفتَرضْ ان يحَدَث. |
| Hayallerin kolay olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | أننا سنرفع الرتم قليلاً الأحلام ليس من المفترض أن تكون سهله |
| Mümkün olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | من غير المعقول هذا . |