| Bunun eşcinsel topluluklarda sık rastlanan hastalıklar nedeniyle yasal olmaması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه لايجب أن يكون قانونيًا بسبب الأمراض الموجودة لدى المثيلين جنسيًا. |
| Ya Unalaq Avatar'ın iki Dünya arasındaki köprü olmaması gerektiğini söylediğinde doğruyu söylemişse? | Open Subtitles | ماذا إذا أونولاك كان على حق عندما قال بأن الأفتار لايجب أن يكون الجسر بين العالمين ؟ |
| Ya Unalaq Avatar'ın iki Dünya arasındaki köprü olmaması gerektiğini söylediğinde doğruyu söylemişse? | Open Subtitles | ماذا إذا أونولاك كان على حق عندما قال بأن الأفتار لايجب أن يكون الجسر بين العالمين ؟ |
| Tanrının kinci olmaması gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | حسنا، ظننت أن الرب لا يجب أن يكون منتقمًا. |
| Bunun yaşa dışı olmaması gerektiğini düşünmen daha iyi mi uyumanı sağlıyor? | Open Subtitles | هل يسهل عليك النوم ليلاً تفكيرك ان هذا لا يجب أن يكون غير قانوني ؟ |
| Bu şekilde olmaması gerektiğini bilmek. | Open Subtitles | معرفة أن الأمر لا يجب أن يكون بهذه الطريقة |
| - Doktor böyle olmaması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال الأطباء لا يفترض أن تجري الأمور هكذا |
| Bu olay Vincent'in kafeste olmaması gerektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | ولكن، أتعلم بأنه هذا مؤشر على ان (فينسنت) لايجب أن يكون في قفص |
| Burada olmaması gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنه لا يجب أن يكون هنا |
| Bu şekilde olmaması gerektiğini bilirim, leydim. | Open Subtitles | اعرف يا سيدتي انه لا يجب أن يكون هكذا |
| - Doktor böyle olmaması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال الأطباء لا يفترض أن تجري الأمور هكذا |