| Cinayetleri işlemiş olması mümkün değil. | Open Subtitles | و لا يمكن أن يكون قد قام بإرتكاب أي منها. |
| Başkaları böyle bir acıya katlanırken, huzur olması mümkün değil. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون هناك سلام بينما تحملين الألم |
| Dün akşam kapandığından beri birinin buraya gelmiş olması mümkün değil. | Open Subtitles | من المستحيل أن يكون هنا أيّ شخص منذ الإغلاق ليلة البارحة. |
| Balistik sonucunun bu kadar çabuk çıkmış olması mümkün değil. | Open Subtitles | من المحال أن يأتي تقرير المقذوفات سريعاً |
| Kaza olması mümkün değil patron. | Open Subtitles | مستحيل أن يكون هذا حادث يا رئيسي |
| Söz konusu sen ve ben olunca kesin bir zafer olması mümkün değil. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بي وإياك محال أن يكون هنالك نصر حاسم |
| İstifa etmiş olması mümkün değil. | Open Subtitles | يستحيل أن تكون قد استقالت |
| Bunun doğru olması mümkün değil, değil mi? | Open Subtitles | من المستحيل ان يكون هذا صحيحا, اليس كذلك؟ |
| Daha kitabı okumadım. Bunun olması mümkün değil. | Open Subtitles | لم أقرأ من الكتاب بعد، لا يمكن حدوث هذا! |
| Böyle birisinin intihara sürüklenmesi işin gerçeği buna tam da arkadaşının gözü önünde suikastçi polisin sebep olması mümkün değil midir? | Open Subtitles | أليس من المحتمل كهكذا شخصٌ يمكن أن يوصله هذا ليرتكب في الواقع "انتحار بواسطة شرطي" |
| Böyle hırıltıyla soluyan birşeyin tehlikeli olması mümkün değil. | Open Subtitles | -أيّ شيئ يتنفس هكذا لا يمكن أن يكون خطراً |
| Yalnızca bir haraççı olması mümkün değil. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون مجرد ساعٍ .يعمل لصالحم |
| O kadar yüksek olması mümkün değil. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون بذلك الارتفاع. |
| Robotun silah sesini duymamış olması mümkün değil. | Open Subtitles | من المستحيل أن يكون الرجل الآلي لم يسمع إطلاق النار |
| Ölümüyle herhangi bir ilgisinin olması mümkün değil. | Open Subtitles | من المستحيل أن يكون له أي علاقه بوفاتها |
| Çünkü doğal yollardan böyle birşeyin olması mümkün değil. | Open Subtitles | لانه من المحال أن هذا من أسباب طبيعية |
| Buradan kimsenin geçmiş olması mümkün değil. | Open Subtitles | من المحال أن ينجو أحد من هنا |
| Ama Craig'in benim haberim olmadan bu sabah evimde olması mümkün değil. | Open Subtitles | لكن مستحيل أن يكون " كريغ " في المنزل هذا الصباح دون معرفتي لذلك |
| Garip. Hiruko'nun bir çocuk olması mümkün değil. | Open Subtitles | هذه غريب، مستحيل أن يكون هيروكو مايزال طفلاً! |
| - ...olması mümkün değil, efendim. - Teğmen LaGuerta ne diyor? | Open Subtitles | إنّي أؤكّد لك، محال أن يكون هذا الرجل هو قاتل شاحنة الثلج... |