| Öldürecekseniz bunu yapan kişi olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | إذا كنت ستنهيه، أنا أستحق أن أكون من يفعل ذلك |
| Ben mutlu olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | لقد حان الوقت وأنا أستحق أن أكون سعيدة |
| "Neden bir polis olmayı hak ediyorum." | Open Subtitles | "لماذا أستحق أن أكون شرطياً" *عنوان المقال* |
| Çünkü O burada değil, ve başka biriyle beraber mutlu olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | لأنني لايمكن أن اكون كذلك لأنه ليس هنا وانا استحق ان اكون مع شخص ما وأكون سعيدة |
| Bir numara olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | استحق ان اكون الرقم واحد. |
| Benden utanmayan biriyle birlikte olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أستحق أن أكون مع شخصٍ يفتخر بي |
| Diğer yarısında özgür olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | النصف الأخر، أستحق أن أكون حرة. |
| Beni bulmaya çalışmayın. Yalnız olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | لا تحاولي إيجادي أستحق أن أكون وحيداً |
| Burada olmayı hak ediyorum. Şimdi anlıyorum. | Open Subtitles | أستحق أن أكون هنا، أعرف هذا الآن |
| Yanında olmayı hak ediyorum! | Open Subtitles | أستحق أن أكون إلى جانبك |
| Babamın yanında olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أنا أستحق أن أكون بجوار والدي |
| Burada olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أستحق أن أكون هنا. |
| Burada olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | أستحق أن أكون بالخارج |
| - Çünkü burada olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | لأنني أستحق أن أكون هنا |
| -Burada olmayı hak ediyorum. -Hayır, etmiyorsun. | Open Subtitles | أنا أستحق أن أكون هنا - كلا، لا تستحق - |
| Reek olmayı hak ediyorum. Korkunç şeyler yaptım. | Open Subtitles | (أستحق أن أكون (ريك فعلت أشياء مُريعة |
| Yalnız olmayı hak ediyorum. | Open Subtitles | انا استحق ان اكون وحيداً |