| Kızlarımızın zararını telafi etme niyeti varsa onu vazgeçirecek kişi ben olmayacağım. | Open Subtitles | أن كان ينوى أن يعوض بناتنا فلن أكون الشخص الذى يثبط عزيمته | 
| Ben, sen değilim, asla sen olmayacağım, olmak da istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لستُ أنتَ، لم أكن ولا أريد أن أكون أنت | 
| Bir klişe olmayacağım. Sadakan için teşekkürler, ama sağ ol, almayayım. | Open Subtitles | لن أكون متصدّق عليها, لذا شكراً على منحتكِ, لكن لا شكراً. | 
| Fakat dördüncü tavsiyemize geçerken bu gece gerçekten burada olmayacağım. | TED | ولكن بالانتقال الى وصيتنا الرابعة فلن اكون متواجدا هنا الليلة | 
| Size söz, sadece bez perilerinden bahseden bir anne olmayacağım. | Open Subtitles | أعدكن ألا أكون إحدى الأمهات التي تحدث عن جني الحفاضات | 
| İki gün sonra ben de olmayacağım, ama yine de yıllıkta varım. | Open Subtitles | حسناً,بعد يومين,لن أكون تلميذ اً هنا أيضاً لكنني سأبقى في الكتاب المدرسي. | 
| Sen bilirsin. Ama soru sormaya gelen sadece ben olmayacağım. | Open Subtitles | خذ راحتك، لكنني لن أكون الوحيدة التي ستطرح الأسئلة فقط | 
| Ben büyük bir şehirde ilk gecemi geçirene kadar mutlu olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون سعيدة حتى أقضي أول ليلة لي في المدينة الكبيرة | 
| Yaşadığımız onca şeyden sonra asla o kadar çaresiz olmayacağım. | Open Subtitles | بعد كل ما مرننا به لن أكون يائسة بعد الآن | 
| Ve ülkeme ihanet etsem bile, bu yıkımın sebebi olmayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون جزء من خرابها. وأقوم بخيانة دولتي. | 
| Hiç o kadar mükemmel olmayacağım. Olmamı istediğin Hintli kız çocuğu. | Open Subtitles | لن أكون قط تلك الفتاة الهندية التي تريد مني أن أكون | 
| Biliyorum, işimi oldukça ciddiye alıyorum. O yüzden pek ortalıkta olmayacağım. | Open Subtitles | أعرف, إني أخذ عملي بجدية كبيرة, لن أكون متواجدة بشكل كبير | 
| Ben iyiyim ama beni aramaya devam edersen iyi olmayacağım, sen de olmayacaksın. | Open Subtitles | ،أنا بخر، لكن إن تابعت البحث عني .لن أكون كذلك ولا أنت أيضا | 
| Ve bu meteor çarptığında zamanımı Bölge yarışmasına hazırlanarak harcıyor olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون هنا أقضي وقتي في هذه الغرفة أحضر للتصفيات الجهوية. | 
| Ben onun gibi olmayacağım. Bu ızdırap benim çocuğumla son bulacak. | Open Subtitles | لا أنوي ان أكون مثله، وتيرة التعاسة تلك ستنتهي مع طفلتي. | 
| Biliyorum, ama önümdeki fırsatı... fark etmeyen biri de olmayacağım. | Open Subtitles | أعلم , ولكن لن أكون عندما تدرك . الفرصة أمامك | 
| Ama sorun şu ki tatlım sana bakmak için burada olmayacağım. | Open Subtitles | ..ولكن الأمر هو، يا حبيبتي لن أكون هنا دائما للإعتناء بكِ | 
| Daha iyi olabilirim. İyi biri olabilirim. - Artık kötü biri olmayacağım. | Open Subtitles | سوف اكون بأفضل حال , سوف اتحسن لن اكون سيئه بعد الان | 
| Mezardaki anama yemin olsun ki, bir sonraki ben olmayacağım. | Open Subtitles | على قبر أمي .. أيها اللعين لن اكون انا التالي | 
| Asla senin gibi olmayacağım. Sürekli değişiyorum. | Open Subtitles | لن أصبح مثلك بدًا، إنني أتغير طوال الوقت | 
| Çünkü hep senin yanında olmayacağım, o yüzden düşünmeye başlasan iyi olur. | Open Subtitles | لأن لَنْ أكُونَ حول لتَأييدك، لذا أنت من الأفضل أن إبدأْ بالإعتِقاد. | 
| Burda kalıp dışarıdaki şey neyse ona yem olmayacağım. | Open Subtitles | لن أبقى هنا كطعم لذلك الشيء الذي يطاردنا | 
| Aynı doğmadan önce var olmamam gibi öldükten sonra da var olmayacağım bence. | Open Subtitles | أعتقد أنني مثلما لم أوجد قبل ولادتي فلن أتواجد بعدما أموت. | 
| Söz veriyorum bir daha Tutsi olmayacağım." | Open Subtitles | أَعِدُكِ بأنّني لَنْ أكونَ توتسيةً أبداً | 
| Ben hiçbir zaman bir kızla tanışıp onu ilk gördüğü anda şöyle olan bir adam olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون قط الرجل الذي يُقابل فتاة ومن المرة الأولي التي أراها بها أصير كما لو أن | 
| Ve eve geldiğinde sana günün nasıl geçti diye sorduğumda, bana gerçekten söyleyebileceksin çünkü ben zaten biliyor olmayacağım. | Open Subtitles | و عندما أعود إلى المنزل , و أسألك كيف كان يومك يمكنك أن تخبرني لأني لن أكن أعرف | 
| - Buna ortak olmayacağım tamam mı? | Open Subtitles | ـ لا تفعلي هذا ـ لن يتم جري إلى ... | 
| Sen etrafımda olduğun sürece asla odadaki en garip adam olmayacağım. | Open Subtitles | طالما أنت حولها، أنا لن يكون الرجل محرجا أكثر في الغرفة. | 
| Tamam, bundan sonra ne istiyorsan onu yap, sana engel olmayacağım. Tamam mı? | Open Subtitles | من الان فصاعداً افعل ما تراه مناسب لك لن اتدخل,حسناً؟ | 
| Kendi isteğimle asla teslim olmayacağım. | Open Subtitles | لن استسلم ابدا عن ارادتي الشخصية | 
| Asla olmamı istediğin adam olmayacağım. | Open Subtitles | انا لن اكونَ ابداً الرجلَ الذي تريدينني ان اكونهُ | 
| Bu kulağa çok saçma gelebilir ama bundan azına razı olmayacağım. | Open Subtitles | ،وبسخافة ما قد يبدو عليه الأمر فإنني لن أرضى بأي شيء أقل |