| Öyle olsan iyi edersin. Eğer öyle değilse beni hala seviyorsun demektir. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون كذلك لأن غير ذلك يعني أنك مـازلت تحبني |
| En önemlisi de dünyayı kurtarıyor olsan iyi edersin. Olur da ezik, satılmış biri olursan git kendini bir uçurumdan at. | Open Subtitles | وأهم شيء ، من الأفضل أن تكون تنقذ العالم فإذا أصبحت سخيفاً بوظيفة سخيفة فمن الأفضل أن ترمي نفسك من هاوية |
| Evet, haklı olsan iyi edersin, yoksa senin ve benim bir sorunumuz olur. | Open Subtitles | أجل، من الأفضل أن تكون محقاً بشأنه، وإلا سنقع في مشاكل |
| Ve işler kötüleştiğinde yanımda olsan iyi edersin. | Open Subtitles | و من الأفضل لك أن تكون هنا لتساعدني عندما تسوء الأمور |
| Ufaklık, benim çöplüğümde ne yaptığını bilmiyorum ama bandaj arıyor olsan iyi edersin. | Open Subtitles | لا أعرف ما تفعل في مكتبي ، لكن من الأفضل لك أن تكون تبحث عن بعض الضمادات |
| Orada olsan iyi edersin. | Open Subtitles | حري أنّ تبلي حسنٌ هناك. |
| Ama sen de yakalanmaya hazır olsan iyi edersin. | Open Subtitles | أنا جاهز لمطاردتكِ لكن من الأفضل أن تكوني مستعدة للقبض عليك |
| Geldiğimde yatakta olsan iyi edersin. | Open Subtitles | ومن الأفضل أن تكون فى الفراش عندما أحضر |
| Bu konuda haklı olsan iyi edersin, Morgan. | Open Subtitles | من الإفضل أن تكون على) حق بخصوص هذا (مورجان |
| Sen bir dahisin. Anneme karsı iyi olsan iyi edersin, yoksa peşine düşerim. | Open Subtitles | من الافضل ان تكون جيدا مع امي والا سأعود من اجلك |
| Ned, Vancouver'a kadar gitmiş olsan iyi edersin | Open Subtitles | ؟ (نيد) من الأفضل لك أن تكون في منتصف الطريق إلى "فانكوفر" الآن |
| Dinle. Dikkatli olsan iyi edersin, çünkü yarın yenileceksin. | Open Subtitles | إستمع من الأفضل أن تكون حذراً لأنك غداً ستُهزم |
| Ama haklı olsan iyi edersin çünkü, mermiler uçuşmaya başlarsa dökülen kan sadece bizimkisi olacak. | Open Subtitles | لكن من الأفضل أن تكون عل حق في ذلك لأن الرصاص عندما يبدأ ، فأن الدماء التي ستراق ستكون دماءنا نحن |
| Dikkatli olsan iyi edersin yoksa okurlarından birine dönüşeceksin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون حذراً وإلاّ ستتحول إلى أحد قرّاء كتبك |
| Seni adam akıllı tanımıyorum bile. Ama bana doğruyu söylüyor olsan iyi edersin. | Open Subtitles | أنا لا أعرفكَ كثيراً , لكن من الأفضل أن تكون صادقاً |
| Sakat biri olacaksan zengin bir sakat olsan iyi edersin. | Open Subtitles | إذا كنت ستصبح مشلول إنه من الأفضل أن تكون مشلول غني |
| Doğruyu söyluyor olsan iyi edersin seni iki yüzlü köpek. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تكون تلك هي الحقيقة أيها الكلب ذا الوجهين |
| Haklı olsan iyi edersin, aşağılık herif! | Open Subtitles | من الأفضل لك أن تكون محقاً بهذا الشأن , يا إبن العاهرة |
| Orada olsan iyi edersin. | Open Subtitles | حري أنّ تبلي حسنٌ هناك. |
| Bu insanların isteğine bağlı olacaksa öyle olsun o zaman, ama kendinden emin olsan iyi edersin küçük rahibe çünkü ben bekleyebilirim. | Open Subtitles | إنّ كانت تلك رغبة الناس، و هي كذلك، من الأفضل أن تكوني واثقة، أيّتها الراهبة لأنّه يسعني الانتظار |