| Belki de en başarılı ilişkiler olumsuzluk çıtası en yüksek olanlar diye düşünebilirdim. | TED | لذا كنت لأفترض بأن العلاقات الأنجح هي تلك حيث تكون عتبة السلبية عالية. |
| Matematikçi James Murray ile birlikte çalıştıktan sonra olumsuzluk sarmalına neyin neden olduğunu ve bunun nasıl meydana geldiğini gerçekten anlamaya başladılar. | TED | لكن بمجرد أن تعاون مع الرياضياتي جيمس موراي، بدؤوا فعلا باستيعاب ما يسبب هذه الدوامات السلبية وكيف تحدث. |
| olumsuzluk valizim ağırlık sınırının bir, iki kilo üstünde. -Pekâlâ. Güzel. | Open Subtitles | أعتقد أن أمتعتي السلبية مفرطة في الحمل قليلاً |
| Çifte olumsuzluk, olumlu bir kanıtı gösterir. Korkarım, tuzağa düştünüz. | Open Subtitles | نفي النفي أدى إلى الإثبات |
| Çifte olumsuzluk. "Bir kez olsun" ve "istemediğim". | Open Subtitles | هذا نفي مضاعف, "أم أقل أبداً أني لم أرغب به" |
| Çevrene bir bak, kanka. Etrafa olumsuzluk saçıyor. | Open Subtitles | انظر حولك يا أخي، إنّها سلبيّة جليّة |
| Bu olumsuzluk pisliğinden kurtulmanı istememin nedeni bu. | Open Subtitles | ,و لهذا أريدك ,أن تخرج من مرتع السلبية هذا |
| Son zamanlarda her şey berbat oldu, çevremdeki tüm bu olumsuzluk. | Open Subtitles | الأشياء كانت سيئة موخراً، كل هذه السلبية حولي |
| Zihinsel melekelerim de bu sürekli olumsuzluk dalgasından ötürü köreldi. | Open Subtitles | و عقلي البارع أصبح معتم بسبب تلك السلبية الثابتة. |
| Bu günlerde batı kanadında pek çok olumsuzluk var. | Open Subtitles | ثمة الكثير من السلبية الخارجة من الجناج الغربي هذه الأيام |
| Bu cümlede çok fazla olumsuzluk eki var. | Open Subtitles | هذه جملة تحوي الكثير من المعاني السلبية بالنسبة لي. |
| Bu cümlede çok fazla olumsuzluk eki var. | Open Subtitles | هذه جملة تحوي الكثير من المعاني السلبية بالنسبة لي. |
| Burada olumsuzluk hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالكثير من الطاقة السلبية هنا |
| Ateşe yollaman için tek bir olumsuzluk sordu. | Open Subtitles | وسألت السلبية تريد رمي في النار. |
| - Olumsuzluğa. - Evet, olumsuzluğa neden oluyor. Ve olumsuzluk hazımsızlığa neden oluyor sonra hazımsızlık da... | Open Subtitles | صحيح السلبية كل هذا المشاعر الداخلية ...تسبب عسر الهضم |
| Üçüncüsü, olumsuzluk. | TED | الخطأ الثالث السلبية. |
| - Çifte olumsuzluk zayıftır. | Open Subtitles | أنه ضعيف, النفي المضاعف |
| Tıpkı çift olumsuzluk gibi. | Open Subtitles | مثل النفي المزدوج |
| En iyi çiftler, ya da en başarılı çiftler, olumsuzluk çıtası çok düşük olanlar. | TED | أفضل الأزواج، أو أكثرهم نجاحا، هم أولئك الذين يتوفرون على عتبة سلبية متدنية. |
| Sevgili seviyesi olumsuzluk yaratabilir. | Open Subtitles | وجود خليلة لي ستكون نقطة سلبيّة |