| Bir çok insanın arasındayken biraz gergin oluyordum ve bazen panik atak geçiriyordum. | Open Subtitles | عندما أكون وسط الكثير من الأشخاص أصبح عصبى قليلاً وأحياناً أقوم بمهاجمة الأشخاص |
| Sınıflarda daimi yeni bir yüz olduğumdan, zorba çocukların hedefi oluyordum. | TED | ولكوني دائما التلميذ الجديد في القسم، كنت غالبا ما أكون عرضة للمضايقات. |
| Sadece, benim bulunduğum vagonda 26 kişi hayatını kaybetti. Ben de az daha onlardan biri oluyordum. | TED | ست وعشرين حياة غالية لفظت أنفاسها، فقط على متن عربتي. وكنت على وشك أن أكون إحداها، |
| Ama bir defasında neredeyse cehenneme sürüklenmesine neden oluyordum. | Open Subtitles | و لكنى كدت أن أتسبب فى إلتصاقنا بالجحيم مرة واحدة أيضاً |
| Unutuyorsun, birkaç kez de az kalsın ölümüne neden oluyordum. | Open Subtitles | نسيتي أني كدت أتسبب بقتلك عدة مرات أيضاً |
| Önceden karşı geliyordum, ama sonra teslim olmuştum. Kontrol edilemeyeni etmeye çalışmıyor, yalnızca onunla oluyordum. | TED | إن كنتُ من قبل أقاوم، فقد أصبحتُ الآن أستسلم، يائسةً من محاولة السيطرة على ما لا قدرة لي عليه وأن أكون معها في ذلك. |
| Yakın zamanlara kadar ne zaman uluslararası bir konferans veya festivale katılsam, oradaki en keyifsiz konuşmacılardan biri ben oluyordum. | TED | فحتى وقت قريب، أينما شاركت في مؤتمر دولي أو مهرجان، أكون عادةً واحدةً من المتحدثين الأكثر اكتئابًا. |
| Gün içinde programımı üç kez değiştirdiğim için akşamları dışarı çıkamayacak derecede yorgun oluyordum. | Open Subtitles | كنت أُطيل جدولي حتّى ثلث النهار حتّى أكون متعبًا في المساء لئلّا أميل للخروج. |
| Rol oynamaydı. Domuz ve iyi polis oluyordum. | Open Subtitles | كان تقمّصاً للأدوار كنتُ أحاول أن أكون حقيرة وشرطيّة صالحة |
| Sanırım bu halimle ilginin merkezinde bulunmaktan mutlu oluyordum. | Open Subtitles | أظن بأنّني كنت سعيداً لأن أكون مركز الإنتباه بشروطي الخاصة |
| Bu çok korkunç ve ben de neredeyse kurban oluyordum. | Open Subtitles | .. الأمرفظيعٌفحسبو. وقد كنت قريباً من أن أكون ضحيّة |
| Uyuşturulmadan fıtık ameliyatı oluyordum. | Open Subtitles | لقد كنتٌ مَن تُجرى الجراحةٌ عليه دونَ أن أكون تحتٌ أثار التخدير |
| Anlaşma yapmıştım. Az daha zengin oluyordum. | Open Subtitles | أنا من أبرم الصفقة، بالمناسبة كدت أن أكون ثريا |
| Ama az kalsın Dünya ağır sıklet boks şampiyonu oluyordum. | Open Subtitles | "لكن كدت أن أكون بطل الوزن الثقيل على العالم. |
| Az kaldı dünya ağır sıklet şampiyonu oluyordum. | Open Subtitles | كدتُ أكون بطل العالم للوزن الثقيل. |
| Patroniçe'nin dediğine göre, çayını o kadar seviyordu ki bu yüzden görmez oluyor ben de görünmez kalıp, güvende oluyordum. | Open Subtitles | السّيدة رئيسة قالت أنه أحب شايها كثيراً فقد جعلته لا يرى *أظنه يقصد أن الشاي مسحور لكي لا يستطيع رؤيته* جعلتني مخفي لكي أكون بأمان |
| Neredeyse o odada neşterle ölmene neden oluyordum. | Open Subtitles | كدت أن أتسبب بمقتلك بإحضاري لمبضع الى تلك الغرفة |
| Onu orada bırakarak ölümüne sebep oluyordum. | Open Subtitles | أنا كدت أتسبب بمقتلها، بتركها في ذلك المكان. |
| Kafamı toplamak için yürüyüşe çıkmıştım. Neredeyse bir kazaya sebep oluyordum. | Open Subtitles | خرجت أتنزّه لتصفية ذهني، وأوشكت أن أتسبب في حادث. |
| Neredeyse ölmene sebep oluyordum ve Evan öldü ve şubede benim için suçu üstlendi. | Open Subtitles | كدت أن أتسبب بمقتلك (ولقد مات (ايفان ولقد تولى اللوم كله لأجلي في القسم |