| Gördün mü, biz eline odaklanırken o şu an senin Omuzunda duruyor. | TED | بينما كنت تركز على يدك صارت الفيشة على كتفك |
| Bak, yavaş yavaş yapsaydım Omuzunda olurdu. | TED | حتى ولو قمتُ بذلك ببطءٍ، ستعود الفيشة إلى كتفك |
| Dipçiği Omuzunda sıkı tut. Bunu yapmazsan, iki sonucu olur. | Open Subtitles | أضغط بعقب البندقية بقوة على كتفك إذا لم تفعل ، سيحدث شيئان |
| Omuzunda da 8 taşıyordu. | Open Subtitles | والدى كان فى مقر القيادة و كان يحمل على كتفه |
| Hatta Omuzunda buna benzeyen bir doğum lekesi de vardı.. | Open Subtitles | حتى أنه كان لديها وحمة على كتفها التي كانت تبدو كأحدها. |
| Kocasının Omuzunda kas incinmesi var fakat başka bir ağrısı ya da çift görme yok. | Open Subtitles | لقد شد الزوج عضلة بكتفه لكن لا آلام أخري أو رؤية مزدوجة |
| Hey, Peter, Omuzunda o şeyle korsana benziyorsun. | Open Subtitles | بيتر .. تبدو مثل قرصان مع هذا الشيء على كتفك |
| Şu küçük şeytanın aksine Omuzunda şu anda o var. | Open Subtitles | لكي تكون خصماً للشيطان الذي على كتفك الآن |
| Omuzunda uzun süre ağlamasına izin verme de. | Open Subtitles | طويلاً كتفك على تبكي تدعها لا فقط |
| Omuzunda uzun süre ağlamasına izin verme de. | Open Subtitles | لا ؟ فقط لا تدعها تبكي على كتفك طويلاً |
| Poker parası Omuzunda. | TED | عادت الفيشة إلى كتفك |
| Omuzunda değil. | TED | لم تحطّ على كتفك |
| Mikrofon Omuzunda. | Open Subtitles | الميكروفون على كتفك. |
| Thierry hala yaşıyor. 8 mermiyle vuruldu, Omuzunda hala 2 mermi taşıyor. Fransız Devletinden Binbaşı rütbesiyle emekli oldu. | Open Subtitles | نجا تيري بالرغم من اصابته بثمانية رصاصات اليوم هو يعيش مع 2 من الرصاص مازال في كتفه |
| Tek tekerlekli bisikletteki Omuzunda papağan olan adama bakın. | Open Subtitles | انظروا للرجل الذي على دراجة احادية مع بغبغاء على كتفه |
| İlki sağ Omuzunda, ikincisi göğsünün solunda ve sonuncusu da sırtındaydı. | Open Subtitles | الأولى ،في كتفه اليمنى الثانية ، على صدره الأيسر و أخيراً , في ظهره |
| Bunu söylelememem gerekiyor, ama kız Omuzunda ne olduğu belirsiz bir iz yüzünden karantinaya alındı. | Open Subtitles | انا يجب الا اقول شيء ولكنها في الحجز مع علامه على كتفها |
| Kollarında sıyrık ve Omuzunda ısırık iziyle. | Open Subtitles | مع سحجات على ذراعيها وعلامة عضة على كتفها. |
| Kocasının Omuzunda kas incinmesi var fakat başka bir ağrısı ya da çift görme yok. | Open Subtitles | لقد شد الزوج عضلة بكتفه لكن لا آلام أخري أو رؤية مزدوجة |
| Kömür madeninin bütün yükleri eniştemin Omuzunda. | Open Subtitles | يا إلهي ، لطالما كان شقيق زوجتي يحمل كل هموم منجم الفحم |
| - Evet, Thayer hakkında olan şu şey, o çok iyi bir çocuk, ama keza bu Omuzunda büyük bir yük. | Open Subtitles | نعم ,هذا الشيئ عن ثاير , انه شخص جيد لكن لديه ايضا المسؤلية الكبري علي كتفيه |