| Sebepsiz yere evden atıldığını söylüyor. Zavallı bir dul ve ona bakacak kimsesi yok. | Open Subtitles | إنها أرملة مسكينة و ليس لديها من يعتني بها |
| Zavallı bir dul ve ona bakacak kimsesi yok. | Open Subtitles | إنها أرمله مسكينة و ليس لديها من يعتني بها |
| ona bakacak bir karısı var. | Open Subtitles | لديه زوجة تعتني به |
| Kocası yok, çocukları yok, ona bakacak kimsesi yok. | Open Subtitles | بدون زوج, ولا أطفال، ولا أحد ليعتني بها... |
| Siz nereye giderseniz köpeginiz de gelecek. ona bakacak, egitim vereceksiniz. | Open Subtitles | أينما تذهبون سيذهب معكم سوف تعتنوا به وتعلّموه |
| Çünkü ona bakacak değilim. | Open Subtitles | لأني لن أعتني به |
| ona bakacak kimse yoktu. | Open Subtitles | حسناً.. تعلمين . ليس لدي أحد يعتني به |
| ona bakacak bir komşu veya bir arkadaşınız yok mu? | Open Subtitles | أثمة أحد من الجيران بإمكانه أن يرعاه أثناء غيبتك؟ |
| Eğer bu çocuğa gerçekten önem veriyorsan ona bakacak birini bulursun. | Open Subtitles | إذاكنتتهتمحقاًلشأن هذهالطفلة... فستعثر على شخص يهتم بها جيداً |
| O daha küçük bir çocuk, ona bakacak birine ihtiyacı var. - Sarah- | Open Subtitles | إنه فتى صغير ويحتاج لشخص للإعتناء به |
| Ve bensiz... ona bakacak kimsesi kalmaz. O yüzden... | Open Subtitles | وبدوني، فلن تجد أيّ أحد يعتني بها. |
| Çocuğunu yalnız başına büyütüyordu. Şimdi ona bakacak kimsesi... | Open Subtitles | -كانت أمّ عازبة، الآن لا أحد يعتني بها |
| ona bakacak birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | تحتاج من يعتني بها |
| - ona bakacak mısın? - Hayatım üzerine yemin ederim. | Open Subtitles | عليكَ أن تعتني به - سأفديه بحياتي - |
| Ben de Bonnie'ye ona bakacak gerçek bir erkeğe ihtiyacı olduğunu söylüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أخبر (بوني) أنها تحتاج رجلا حقيقيا ليعتني بها. |
| Siz nereye giderseniz köpeğiniz de gelecek. ona bakacak, eğitim vereceksiniz. | Open Subtitles | أينما تذهبون سيذهب معكم سوف تعتنوا به وتعلّموه |
| Çünkü ona bakacak değilim. | Open Subtitles | لأني لن أعتني به |
| ona bakacak biri olmalı. | Open Subtitles | يجب ان يعتني به شخص أخر |