"ona inandım" - Translation from Turkish to Arabic

• صدقتها
• صدّقتها
• وأنا صدقته
• وصدقته
• ولقد صدقته
• صدّقته

Sigara içmemde bir sakınca olmadığını söyledi. Bende ona inandım.
لقد قالت انها لا تمانع ان دخنت ولقد صدقتها

Hayır. Bunu bir çok kez söyledi, ben de ona inandım.
لا, لقد قالها الكثير من المرات إلى أن صدقتها

Sutton'la kütüphaneye ders çalışmaya gideceğini söyledi ve ben ona inandım.
اخبرتني انها ذاهبه للمكتبة مع ساتن لتذاكر و صدقتها حتي اتصلت ساتن في المنزل

Birlikte yapabileceğimizi o söyledi ve ben ona inandım.
أخبرتني أننا يمكن أن نكون معًا و صدّقتها

Mikaelson soyunun yok oluşunu, benim soyum da dahil ve ben de ona inandım ama tehlikeli silah tehlikeli ellerde olmamalı.
هلاك آل (مايكلسون)، بما يشمل ربيبة تحوُّلي وقد صدّقتها لكن يلزم سحب الدمية الخطرة من اليدين الخطرتين، لذا سممتها.

ona inandım, çünkü doluyu, maçı ve San Francisco'daki depremi önceden bilmişti.
وأنا صدقته لأنه تنبأ بعاصفة البَرد ونتيجة كرة القدم

Ben de ona inandım ta ki ertesi gün kuzenimi sığırların arasında ölü buldukları ana kadar.
وصدقته... حتى اليوم التالي... عندما وجدوا ابن عمي...

Beş para etmez biri olduğumu o kadar çok tekrarladı ki ona inandım.
لقد أمضى وقته يخبرني أني لست جيداً ولقد صدقته

ona inandım çünkü o benim öğretmenim, akıl hocamdı.
لقد صدّقته لانه كان استاذي، معلّمي

Evet, ama o beni tanıyor gibiydi ve ben de ona inandım.
أجل، ولكنها بدت وكأنها تعرفني و لقد صدقتها

Yüzüme karşı yalan söyledi, ve ona inandım.
لقد كذبت علي أمامي و أنا صدقتها

ona inandım ama onları daha çok birlikte gördükçe, yani...
صدقتها, لكنكلماأراهمامعاً , .أقصد.

O, hayatımda sevdiğim tek kadın olduğu için seni korumakta yardım edeceğini söylediğinde ona inandım.
ولأنها كانت أوّل فتاه أحببتها حينماقالتأنّهاستقدّمالمساعدةلتبقي بأمان ... صدقتها

Ve değiştiğini söylediğinde ona inandım.
و انا صدقتها عندما قالت بأنها قد تغيرت

Fakat o söz verdi... ve ona inandım.
ولكنها وعدتنى وأنا صدقتها

ona inandım.
لقد صدّقتها

Ve ona inandım.
لقد صدّقتها.

Ben de inandım, tamam mı? - ona inandım.
وأنا صدقته ، حسنا؟

Stephen her zaman beni koruyacağını söylerdi. Genç ve aptaldım ve ona inandım.
(ستيفين) كان يقول دائماً أنه سيحمينى كنت صغيرة وغبية وصدقته

Ben de ona inandım.
ولقد صدقته

Çok ciddi görünüyordu. Ben de ona inandım.
كان مُنفعلاً بشدّة، ولقد صدّقته.