"ondan nefret ediyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أكرهه
• أكرهها
• اكرهه
• أَكْرهُه
• أكرهُ
• انا اكرهها
• و انا اكره هذا الشىء
• أنا أمقته

Ondan nefret ediyorum, çünkü siz onu biraz fazla abartıyorsunuz.
أكرهه بشدة لأنكم أيها الأولاد تعتقدونه مهماً وهو لايساوي شيئاً

Tüm gün Ondan nefret ediyorum sarhoş olduğumda ise tek yaptığım, onu düşünmek.
أكرهه طوال اليوم وعندما أكون ثملة كل ما أفعله هو أن أفكر به

Yemin ederim değilim. - Ama Ondan nefret ediyorum. Nefret ediyorum!
-اننى أعدك أننى لست كذلك و لكنى أكرهه ، اننى أكرهه

Soluk yüzlü, yapmacık sersem. Ondan nefret ediyorum. Ashley öyle düşünmüyor ama.
ذات الوجه الشاحب و اللسان المعسول، كم أكرهها

Hiç olmayan kardeşim gibisin. Bir ablam var ama Ondan nefret ediyorum.
أقصد, لدي أخت, لكنني أكرهها, لذا هذا رائعة

Tanrıların sevdiği tüm savaş beyleri arasında, en çok Ondan nefret ediyorum.
بالرغم انه محبوب من الناس ومن الهة الحرب الا اننى اكرهه بشدة

Sana yaptıkları için Ondan nefret ediyorum.
أَكْرهُه لما هو عَمِلَ إليك.

Ondan nefret ediyorum.
أكرهُ.

Onun doğmuş olması bana bunları yaptıysa sevgini öldürdüyse, sahip olduğum tek iyi şeyi seni benden aldıysa annesi olmama rağmen ben de Ondan nefret ediyorum.
حسنا ، اذا فعل مجيئه هذا لى يقتل حبك و يأخذك منى الشئ الوحيد الرائع الذى حصلت عليه فاننى أكرهه ايضا حتى ولو كنت والدته

Son derece gereksiz biri. Sanırım Ondan nefret ediyorum.
هو فقط شخص عديم الفائدة جداً أعتقد أني أكرهه

Kelimenin her boyutuyla Ondan nefret ediyorum.
أكرهه بكل ما تحمله هذه الكلمة من مفاهيم.

Retraktöre elimi bile süremedim. Ondan nefret ediyorum.
أقصد , لا أصدق أنني لم ألمس المبعاد حتى أنا أكرهه

Seni suçladığımı söyleyemem. En az senin kadar bende Ondan nefret ediyorum.
حسناً , لا أستطيع القول أني ألومك أنا أكرهه بقدر ما تفعل أنت , براين

Ondan nefret ediyorum
أنا أكرهه بشدة. أتمنى أن يقتله أحد ، و أراه فى ساحة جريمة.

Karım Faslı. Onu çok seviyorum, ama ayrıca Ondan nefret ediyorum.
زوجتي مغربيّة أحبّها كثيراً، ولكنني أكرهها أيضاً

Jan'in telefon numarası bile yok ve Ondan nefret ediyorum!
أنا أيضا لا أملك رقم جان أنا أكرهها لم ترد أن تعطيني إياه

Ondan nefret ediyorum. Ayrıca sen kumar bağımlısısın. Sahiden mi?
انا أكرهها, وغير أنك . مدمن على المقامرة

Büyük annem muhtemelen hala yaşıyordur, çünkü Ondan nefret ediyorum.
الشيء الوحيد الذي وعدت به هو أنني أكرهها

Böyle kıskanç davrandığında zaman Ondan nefret ediyorum. Tanıştığımız günden beri hep kıskançlık yapıyor. Bu da beni delirtiyor.
اكرهه عندما يكون كذلك انه غيور منذ تعارفنا انه يقودني للجنون

O pis bir sapık ve ben Ondan nefret ediyorum.
هو a منحرف وa إزحفْ، وأنا أَكْرهُه.

Ondan nefret ediyorum!
أكرهُ!

Ondan nefret ediyorum, ama babamla evli ve onun için çok şey ifade ediyor.
انا اكرهها منذ ان تزوجت ابى, وهى تعنى له كل شئ

Hayır, Ondan nefret ediyorum.
لا, و انا اكره هذا الشىء.

Ondan nefret ediyorum.
أنا أمقته