"onları ikna" - Translation from Turkish to Arabic

    • إقناعهم
        
    • لقد أقنعهم
        
    • اقناعهم
        
    • التفاهم معهم
        
    • نقنعهم
        
    • يقنعهم
        
    • وأقنعهم
        
    • ونقنعهم
        
    • ليقنعهم أن
        
    • لإقناعهم
        
    • اقنعهم
        
    • بأقناعهم
        
    Sadece bu bulguları göstererek Onları ikna edebileceğimizi hiç sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنه يمكننا إقناعهم عن طريق مشاهدة الدليل وحسب.
    Daha inatçı olan birkaç tane vardı. Onları ikna etmem gerekti. TED بعضهم كان عنيداً قليلاً، ولكن كان علي إقناعهم.
    Evet, sanırım Onları ikna edebilirim. Bir deneyeyim. Open Subtitles نعم , أعتقد أن بأمكانى إقناعهم بذلك دعنى أحاول
    Bu Onları ikna eder. Bunun senin için yapıp yapmadığımı bilmek istiyorlardı değil mi? Open Subtitles لقد أقنعهم هذا هل أرادوا أن يعرفوا إذا ما كنت فعلت هذا من أجلك؟
    Evet, Onları ikna etmek lanet olası polisi ikna etmekten çok daha kolay. Open Subtitles ‫نعم، كان أسهل بكثير اقناعهم ‫من الشرطة الغبية
    Miden bulanmıyor mu? Hayır. Onları ikna etmeye çalışarak hata ediyordun. Open Subtitles لا ، الخطأ الذي فعلتيه أنكِ حاولتِ التفاهم معهم
    Yani yapacağımız şey, bu gazeteci ve araştırmacılar sayesinde Onları ikna etmeye çalışacağız. Open Subtitles ما سنفعله هو بمساعدة الصحافيون ونتمنى بوجودهم هنا ان نقنعهم بالابتعاد عن القرية
    Tamamen dümdüz uzanmaları için Onları ikna etmesi gerekiyor. O yüzden... Open Subtitles يجب أن يقنعهم بالكذب أنه لا يزال معهم لذا, أنت تعرف
    Onları ikna edemezsem, öldürmene yardım edecek değilim. Open Subtitles إذا لم أستطيع إقناعهم , هذا لا يعنى أننى سأساعدك فى قتلهم
    Onları ikna etmek için peygamber rolünü oynamalıydım. Open Subtitles إضطررت للعب دور المتنبئ لأتمكن من إقناعهم
    Onları ikna etmek pek de zor değildi. Ben, hilekar ve ikna edici bir kadınım. Open Subtitles لم يكن صعباً جداً إقناعهم إني امرأةً مراوغةً ومحتالة
    Şube tatmin olmuştu bir süre sonra ben de Onları ikna etmeye çalışmayı bıraktım. Open Subtitles الإدارة كانت مقتنعة، و أنا تخليت عن إقناعهم بنفس الوقت.
    Yapılması gereken her şeyi yaptığımıza dair Onları ikna edersen senindir. Open Subtitles إن ساعدتَني في إقناعهم بأنّ كلّ ما فعلناه هو الضّروريّ.
    Emeklilik fonumuzu kendi fonlarına dahil etmeleri için Onları ikna etmiştik. Open Subtitles حاولنا إقناعهم بإدخال معاشاتنا التقاعدية ضمن إيراداتهم
    Bu Onları ikna eder. Bunun senin için yapıp yapmadığımı bilmek istiyorlardı değil mi? Open Subtitles لقد أقنعهم هذا هل أرادوا أن يعرفوا إذا ما كنت فعلت هذا من أجلك؟
    Onları ikna edebilirim ama ne yapacakları belli olmuyor. Open Subtitles أعتقد أن بأستطاعتي اقناعهم ولكني لست متاكدة
    Tamam. Onları ikna etmeye çalışmak hâlâ en iyi seçeneğimiz. Open Subtitles حسنا,التفاهم معهم ما زال خيارنا الأفضل
    Alıştıklarından çok vermeye Onları ikna etmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نقنعهم بأن يعطونا أكثر مما تعودوا
    Birisinin içkisine dökmek ya da hapın güvenli olduğuna Onları ikna etmek zor değildir. Open Subtitles ليس من الصعب أن تدس بشراب أحدهم أو أن يقنعهم أن حبة الدواء آمنة
    Geri dönüp Onları ikna etmeliyim. Open Subtitles .... يجب أن أعود إلى المنزل وأقنعهم
    Belki konseyi ikna edebiliriz. Sana şantaj yapıldığına Onları ikna ederiz. Open Subtitles ربما علينا محادثه المجلس ونقنعهم بأنه تم ابتزازك
    Yarın mecliste zararımızı karşılayacak özel vergi için Onları ikna edecek. Bu bir risk, biliyorum. Open Subtitles وسيتحدث غداً مع الحكومة ليقنعهم أن يرفعوا من قيمة الضرائب ليعوضونا، أعرف أن الأمر مخاطرة
    Onları ikna etmenin en hızlı yolu yaparak göstermektir. TED الطريقة الأسرع لإقناعهم هى بالقيام بذلك.
    Monica Strauss'a tavsiye edilecek kadar iyi olduğuma Onları ikna etmek kaldı geriye. Open Subtitles .الان استطيع ان اقنعهم .انى جيدبالقدر الكافى .لاكون جيدا امام مونيكا ستاتيوس
    - İzin verin Onları ikna edeyim. Open Subtitles اسمحوا لي بأقناعهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more