| Şimdi gidin atalarımız için oynayın, çünkü Onlar artık yaratıcıyı eğlendiremiyor. | Open Subtitles | والآن إذهبوا لممارسة لعبة الأسلاف الذين لم يعودوا هنا لممارستها |
| Onlar artık adamlar değiller. Onları birbirinden ayıramazsın. | Open Subtitles | إنهم لم يعودوا رجالًا قد لا يمكنك تميزهم عن بعضهم البعض |
| Sizin temin ederim, Onlar artık başımıza bela olamayacaklar. | Open Subtitles | كونوا على يقين، أنهم لم يعودوا جزء من هذه العملية. |
| Milyonlarca insanın verilerini toplama zahmetine girmediğimizden, dünyanın diğer yarısı bu listede yok bile. Çünkü Onlar artık genç değiller. | TED | نصف دول العالم لم يتم ذكرها في تلك القائمة لأننا لا نزعج أنفسنا بجمع البيانات على الملايين من الناس لأنهم لم يعودوا شبابًا. |
| Onlar artık senin değil. | Open Subtitles | إنهم لم يعودوا طاقمك ، بعد الآن |
| Onlar artık insan değil. | Open Subtitles | إنهم ليسوا أناساً لم يعودوا كذلك |
| Onlar artık burada oturmuyor. | Open Subtitles | لم يعودوا يسكنون هنا |
| Onlar artık sizin adamınız değil Bay Dixon. | Open Subtitles | ( لم يعودوا طاقمك سيد ( ديكسون ليس بعد الآن |
| Onlar artık bize inanmıyorlar. | Open Subtitles | لم يعودوا يؤمنوا بوجودي |
| Onlar artık bize inanmıyorlar. | Open Subtitles | لم يعودوا يؤمنوا بوجودي |
| Onlar artık buralarda yoklar. | Open Subtitles | لم يعودوا يعملون بهذا المجال |
| Onlar artık benim vampirim değiller hayatım. | Open Subtitles | لم يعودوا خاصّتي يا حبّ. |
| Onlar artık senin cemaatin değiller, Jack | Open Subtitles | لم يعودوا أفراداً لأبرشيّتكَ يا (جاك). |
| Onlar artık benim halkım değil. | Open Subtitles | لم يعودوا كذلك |