| İkimiz de hissettik. Yalan söyleme. Biz onlar gibi yalancı değiliz. | Open Subtitles | شعرْتَ بذلك، و أنا شعرتُ به لا تكذب، فلسنا كاذبَين مثلهما |
| onlar gibi olmak istemiştim. Sen de aynı şekilde Ike ve Finn gibi olmak istiyorsun. | Open Subtitles | حاولت أن أكون مثلهما مثلما تحاول أنت أن تكون مثل أيك و فين |
| Bu düzen ve yapı arzusu, onlar gibi insanlara verilen destekle gerçekten güçlü bir ilişki içindedir. | TED | وهذا الرغبة في النظام والهيكل يرتبط بقوة مع دعم لأشخاص مثل هؤلاء. |
| Bu akşam onların ve onlar gibi kızların olacağı bir partiye gideceğiz. | Open Subtitles | الليلة سنذهب إلى حفلة حيث سيكونا وهناك فتيات مثلهن فحسب. |
| Biz de onlar gibi saha içinde sistemimizi değiştirebilmeliyiz... | Open Subtitles | علينا ان نتحول بالتشكيلة كما يفعلون هم |
| Şifreyi kırmak için onlar gibi düşünmelisin demek istiyorum. | Open Subtitles | عنيت فقط أنّه لتحلّي الشفرة عليك فقط أن تفكري كما فعلوا |
| Evet, onlar gibi tarlayı tekme tokatla sürdüm. | Open Subtitles | نعم ، سيدي ، تم إقتيادي للحقل بالأغلال و الشتائم ، مثلهم تماما |
| Bizde tıpkı onlar gibi güzel, romantik bir akşam yemeği yiyebilirdik. | Open Subtitles | أترين كلّ مجموعات الثنائي هنا؟ بإمكاننا قضاءُ أمسيةٍ جميلة مثلهم تماماً. |
| - Biz onlar gibi değiliz! | Open Subtitles | لسنا بأمثالهم |
| Zengin olmak istiyorsun. Baird'den mezun olup onlar gibi kalantor olmak istiyorsun. | Open Subtitles | تريد أن تتخرج من مدرسة بيرد وأن تصبح رجلاً ثرياً مثلهما |
| Biz de onlar gibi olup nereye gidersek gidelim, devamlı korku içinde mi yaşayacağız? | Open Subtitles | سنصبحُ مثلهما و نبقى نترقّب بخوفٍ أنّى ذهبنا؟ |
| Anne babanız kasaba kundaklıyormuş. onlar gibi olmanız gerekmiyor. | Open Subtitles | إن أحرق والداكم المدن، لا يتعين أن تكونوا مثلهما. |
| Bu adamlar onlar gibi değiller. | Open Subtitles | حسنا، هؤلاء الشباب ليسوا مثل هؤلاء الشباب هنا |
| Bu adamlar onlar gibi değil. | Open Subtitles | حسنا، هؤلاء الشباب ليسوا مثل هؤلاء الشباب هنا |
| Ama sen onlar gibi kontrolünü kaybetmemiştin. | Open Subtitles | لكنك لم تكن خارجاً عن السيطرة مثل هؤلاء الناس |
| Güçlü kadınları araştırıyorum ki yolumu onlar gibi çizebileyim. | Open Subtitles | بحث عن سيدات السلطة لأصوغ طريقي في أن أصبح مثلهن |
| onlar gibi olmak istemiştim ama olamadım. | Open Subtitles | وذنوبهن أردت أن اكون مثلهن لكن لم استطع ذلك |
| Ben hayatta kaldım ama sen bunu anlamıyorsun çünkü ben sen ya da onlar gibi değilim. | Open Subtitles | لقد نجوت، وأنت لست تفهم، هذا لأنّي لستُ مثلك ولا مثلهن. |
| onlar gibi yemiyor ve yaşamıyorum. | Open Subtitles | فأنا لا أعيش و آكل كما يفعلون. |
| Ama onlar gibi kontrol etmek istemiyoruz. | Open Subtitles | لكننا لا نريد أن نسيطر عليها . كما فعلوا هم |
| Sen onlar gibi değilsin. | Open Subtitles | لستِ مثلهم تماما |
| Biz de onlar gibi zor şartlar altında çalışıp ay başını zor getiriyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل بجهد أيضا نعيش من دفعة الراتب إلى الدفعه الأخرى , مثلهم تماماً |
| Biz... onlar gibi değiliz. | Open Subtitles | لسنا بأمثالهم |
| onlar gibi hareket etmeye başlamassak... hiçbir zaman kazanamayacağız. | Open Subtitles | و كما تعلمنا اذا تعاملنا معهم مثلما يعاملونا,لن نهزمهم ابدا |
| Bizi tanısalar tıpkı onlar gibi olduğumuzu görürler. | Open Subtitles | إن تمكنوا من معرفتنا سوف يرون أننا مثلهم تمامًا |
| Ya da onlar gibi. | Open Subtitles | أو أن تمسي ميتًا سائرًا. |