"onu öptüm" - Translation from Turkish to Arabic

    • قبلته
        
    • قبّلتها
        
    • لقد قبلتها
        
    • وقبلته
        
    • وقبلتها
        
    • قمت بتقبيله
        
    • قبّلته
        
    Rundgren konserinden dönmüştük arabanın üzerinde otururken onu öptüm. Open Subtitles وانا كنت جالسه على قلنسوة السيارة ومن ثم قبلته
    onu öptüm ve sıcak bir şeyin tadına vardım. Open Subtitles قبلته ثم ذقت شيء دافئ.
    Yani, onu öptüm ama... Dudaklarından öpmek istiyorum. Open Subtitles أعني, قبّلتها, إلا أنّني أودّ فعلاً تقبيلها كرجل يقبّل فتاته
    Ve bu sabah, evden çıkarken onu öptüm. Open Subtitles وبعد ذلك ، هذا الصباح قبل ان اذهب الى العمل لقد قبّلتها
    Mesela geçen gün hiç sebep yokken onu öptüm. Open Subtitles قبل ايام,لقد قبلتها بدون مناسبةاو اي سبب يذكر
    Sonra onu öptüm ve her şey değişti. Open Subtitles وبعد ذلك قبلته وكل شيء تغير
    Ben onu öptüm. Ve gözlerini kapadı. Open Subtitles قبلته , وقد أغمضت عينى
    Tamam, onu öptüm. Open Subtitles حسناً, لقد قبلته
    onu öptüm, evet. Open Subtitles لقد قبلته, نعم هو وجد الفستان
    Geçmiyordum. Sonra da onu öptüm. Open Subtitles أنا لا أمزح ومن ثم قبلته
    onu öptüm ve oda öldü. Open Subtitles قبلته والان هو ميت
    - Bir şey olmadı. onu öptüm. Open Subtitles كل ما فعلناه هو الكلام، وقد قبّلتها
    Son bir kere baktım ve onu öptüm. Open Subtitles نظر كل منا للآخر للمرةالأخيرة... . وبعد ذلك قبّلتها ...
    Tamam onu öptüm ve bunu reddetmiyorum. Open Subtitles حسناً ، لقد قبّلتها لن أنكر ذلك
    Olsun. Ben senin yerine onu öptüm. Open Subtitles ‫لا تقلق، قبّلتها عنك قبل النوم
    Evet onu öptüm. 30 yıl önceydi. Elledim de. Open Subtitles نعم لقد قبلتها ، قبل 30 سنة ، لقد عصرتها
    onu öptüm ama bir anlamı yoktu. Open Subtitles لقد قبلتها ولكننى ام اقصد اى شىء
    onu öptüm. Open Subtitles لقد قبلتها
    sadece ofisine gidip onu öptüm. Open Subtitles فقط دخلت مكتبه وقبلته
    Bu sabah arabayı Nice yolunda durdurdum ve onu öptüm, o da beni öptü. ve hoşuma gitti. Open Subtitles هذا الصباح ، اوقفت سيارتي في طريقي الى نيس وقبلتها ، وقبلتني, ولقد اعجبني.
    onu öptüm. Open Subtitles قمت بتقبيله
    Onu bağrıma basmak istedim ama kıpırdama izni yoktu, bu yüzden sadece yeni doğmuş bebeği öptüğümüz gibi onu öptüm, narinliğine zarar vermekten korkarak. TED أردت أن أضمّه بين ذراعي، ولكنني لم أستطع تحريكه، ولذلك فقد قبّلته كما تُقبّل طفلاً مولوداً حديثاً، مذعوراً من رِقّته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more