| Kardeşimi acımasızca bu hale getirdi onu deli gibi arıyordum senin sayende Onu buldum. | Open Subtitles | . لقد ضرب أخي بلا رحمة . أنا أبحث عنه بجنون . لقد وجدته بسببك |
| Baban muhtemelen nerede olduğumuzu merak ediyordur Onu buldum. O iyi, ama ben İşe yaramaz bir durumdayım. | Open Subtitles | والدك غالباً يتسائل أين أنت لقد وجدته أنه بخير , أنا في حاله حرجه سأتصل بك لاحقاً |
| Onu buldum ve çok geç olmadan onu durdurmalıyız. Kıyafetlerimizi değiş... | Open Subtitles | لقد وجدته وعلينا إيقافه يجبعليناأن نقوم... |
| Onu buldum. Bir dakika kaldı. Güzel. | Open Subtitles | بل القنبلة، لقد وجدتها تبّقت دقيقة واحدة |
| 10 milyon dolar transfer ettiğini görünce kumarhanede gidip Onu buldum ama hâlâ bilmediğini söylüyordu. | Open Subtitles | عندما رأيتُه قد حوّل الـ10 مليون دولار، وجدتُه بطابق الكازينو، ونفى حتى معرفته حول هذا الموضوع. |
| Şu nükleer şifreleri koruyan müttefiğimiz var ya Onu buldum. | Open Subtitles | حليفنا، الشخص الذي يحمي الرموز النووية العسكرية لقد عثرت عليه |
| Kate Onu buldum. | Open Subtitles | كيت، لقد وجدته. وهو موجود لديّ. |
| Lazım olur diye yılbaşında almıştın ve Onu buldum. | Open Subtitles | لقد أخذته للحالات الطارئة لقد وجدته. |
| Onu buldum, herşey yolunda, artık bitti | Open Subtitles | لقد وجدته ، انتهى الأمر |
| Onu buldum. Yakında burada olur. | Open Subtitles | لقد وجدته , سيصل قريباً |
| Onu buldum. | Open Subtitles | شارلي لقد وجدته |
| Rambaldi'nin günlüğü. Onu buldum. | Open Subtitles | مجلد رامبالدى,لقد وجدته. |
| Rambaldi'nin günlüğü. Onu buldum. | Open Subtitles | مجلد رامبالدى,لقد وجدته. |
| "Onu buldum" dediğinin kayıtları var şu an elimizde, bu da seni olay mahaline sokuyor. | Open Subtitles | الآن نسجلك تقول لقد وجدتها مما يضعك في المشهد |
| Küçük çember makas, Onu buldum. | Open Subtitles | المقصّ الصغير المُستدير, لقد وجدتُه. |
| Şimdi, size yalan söylemeyeceğim ve bununla yaşamak için pozitif bir yer bulmanın hızlı veya kolay olduğunu da söylemeyeceğim ama Onu buldum | TED | لن أكذب عليكم وأقول أني بسرعة وسهولة عثرت على حيز إيجابي وأنا مصاب بهذا المرض، ولكني عثرت عليه. |
| Hey, çocuklar, Onu buldum! | Open Subtitles | يا شباب، لقد وجدت ذلك! |
| - Onu buldum değil mi? | Open Subtitles | لقد وجدت له ، لم أكن أنا ؟ |
| Ve sanırım Oriyon'un Kemeri'nde Onu buldum. | Open Subtitles | ووجدتها في نطاق "أوريون" المجري، على ما أظن. |
| Direktör Henshaw, Onu buldum. | Open Subtitles | أيها القائد، لقد وجدتُها. |
| Onu buldum, Noel'den önce onu görmeye gittim. | Open Subtitles | وَجدتُها. ذَهبتُ لرُؤيتها في عيد الميلاد |
| Onu buldum. Sırtındaki noktalar kanat gibi görünüyor. | Open Subtitles | لقد عثرت عليها ، وهذه المناطق التي على ظهرها تبدو كالأجنحة |
| Ormanda birbirimizle karşılaştık sadece ve biri birini bulduysa, ben Onu buldum. | Open Subtitles | لقد صادفنا بعضنا في الغابة وحسب، و... أعني، أنا الذي عثرتُ عليه |
| R."harfi düşmüş Onu buldum. | Open Subtitles | هو كَانَ يَتغيّبُ عن "آر." وَجدتُه هناك. |
| Onu buldum. | Open Subtitles | وَجدَه. ها ها. |
| Otelin güvenlik kamerasına girip Onu buldum. | Open Subtitles | لقد اخترقت كاميرات الأمن بالفندق وعثرت عليه |
| Onu buldum ve sağlığını geri kazanmasını sağladım. | Open Subtitles | لقد وجدت لها واعتنوا بها العودة الى الصحة. |