| Sendeleyerek odada yürürken birisi onu izliyor. | Open Subtitles | أحدهم يراقبه وهو يترنح عبر الغرفة |
| Biri Başkan'ın ekibiyle irtibata geçsin. Biri onu izliyor. | Open Subtitles | أحدهم يتبع حرس الرئيس أحدهم يراقبه |
| Sorun şu ki, birilerinin onu izliyor olduğundan oldukça eminiz. | Open Subtitles | لكن نحن متأكدون جداً أن أحداً يراقبها حسناً. |
| onu izliyor ve kaydediyordu. Karşılıklı bir şey değildi. | Open Subtitles | لقد كان يراقبها و يسجلها هذا الشعور لم يكن متبادلاً |
| Zaten bir sürü kişi onu izliyor. | Open Subtitles | علاوة على ذلك ، العديد من الأشخاص يراقبونه |
| Askerler onu izliyor. | Open Subtitles | الحراس يراقبونه |
| H-Hâlâ onu izliyor musunuz? | Open Subtitles | أمازال لديك أناس يراقبونها ؟ |
| ... ya da küçük yeşil adamlar onu izliyor. | Open Subtitles | أو رجل أخضر صغير يراقبه. |
| Dao onu izliyor, hamle yapmanı bekliyor. | Open Subtitles | أن (داو) يراقبه منتظرك للقيام بحركتك |
| Birisi onu izliyor. | Open Subtitles | شخص ما يراقبه. |
| Tanrı onu izliyor. Tanrı onu cezalandıracak. | Open Subtitles | إن الله يراقبها إن الله سيعاقبها |
| Birisi beni izliyor, onu izliyor, onu okuldan bu yüzden aldım. | Open Subtitles | شخصٌ ما يراقبنى ! يراقبها ! لذلك أخذتها من المدرسة |
| - Devon yine onu izliyor. - Etrafta başkası var mı? | Open Subtitles | ـ و " ديفون " يراقبها من جديد ـ هل هُناك أى شخص آخر بالجوار ؟ |
| Bu adam onu izliyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يراقبها. |
| onu izliyor, saldırıya hazır bekliyor. | Open Subtitles | يراقبها, جاهزاً لينقض عليها |
| onu izliyor olabilirler. | Open Subtitles | ما زالوا يراقبونه |
| Amos'un adamları onu izliyor. | Open Subtitles | اموس) لديه رجال يراقبونه) |